31 Aralık 2018 Pazartesi

20'19 Bizim Yılımız Olacak :)


2018'in tamamlanmasına saatler kala,

2019'dan beklentim:

Dünyada sevginin hakim olmasını ve  kötülüklerin bitmesini istiyorum! Zira gerisi kendiliğinden gelecektir...

İslam hoşgörüdür... 

O halde... yaşanılan bu kadar mutsuzluğun ve karamsarlığın arasında, yeni bir yıla girmenin heyecanı ile  biraz olsun kendi halimizde eğlenmenin kime ne zararı var? Dolayısıyla Yüce Allah bunu neden "günah" saysın ki!..

Herkese mutluluk ve aydınlık dolu bir yıl diliyorum...



Sevgi ve saygılarımla!



"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

28 Aralık 2018 Cuma

İstanbul Ankara'dan "Yönetilemez"miş, Öyle mi?




99. Yılında Ankara'ya Hoşgeldin Ata'm! 

Ankara 27 Aralık 1919'da tarihi günlerinden birini, yaşıyordu. Ankaralılar büyük Atatürk'ü ve beraberindeki arkadaşlarını Dikmen sırtlarında karşılamıştı... Dolayısıyla bu sevgi ve coşku dolu karşılama ATATÜRK'ümüzü çok duygulandırmış, Ali Fuat Paşa’nın "Ankara’yı nasıl buldunuz paşam?" sorusuna "Cidden fevkalâde, tebrik ederim. Ankara hakikaten millî bir merkez haline gelmiş." der.

Ankara, bir harekatın bedeni ve büyük bir fikrin sembolüdür. Yani Ankara’nın Milli Mücadele’nin merkezi olarak seçilmesi tesadüfi değildir.





Dolayısıyla...

Dün  Büyük Önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK'ün  ve heyet-i temsiliye üyelerinin Ankara'ya ilk geliş tarihinin 99. yıldönümüydü. 

Ne tesadüftür ki, Atatürk'ün Ankara'ya geliş tarihine denk gelen aynı günde, İstanbul belediye başkanlığına aday olan Ekrem İMAMOĞLU,

"İstanbul Ankara'dan yönetilemez" dedi, iyi mi!

İyi de... İstanbul Ankara'dan yönetilmesin de  nereden yönetilsin?

Geldikleri gibi giden, o  düşmanlar mı yönetsin!!!

Demem o ki...

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin başkenti ANKARA'dır. Dolayısıyla  Vatan topraklarımızın zerresine kadarı da Ankara'dan yö-ne-ti-lir! 

Nokta.




Sevgi ve saygılarımla!


"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

24 Aralık 2018 Pazartesi

"Git...me dur ne olursun"




Fransa, 

İngiltere, 

AB...

Ve de içimizdeki...

Hep birlikte koro halinde bağırıyorlar:

"Git...me dur ne olursun"...

Hal böyle olunca,

"Ben artık çok güçlüyüm" diyerek Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne başkaldıran hainlerin, "Suriye'den çekiliyorum" diyen Amerika'nın önünde diz çöküp salya sümük ağlayan, yalvar yakar imza toplamaya kadar varanlara,

Ve de gitmeyi hem çok isteyip hem de hiç istemeyen emperyalistlere  ithafen söylenebilecek güzel bir şarkıyı hatırlatan  o sözler:

"Sen de bilirsin hiçbir acı sonsuza dek sürmez 
Hatta her an yeniden sevebilirim 
Olmazdı ben de biliyorum 
...

Git

Git
Git...me dur ne olursun

Gitme kal yalan söyledim
Doğru değil ayrılığa daha hiç hazır değilim
Aramızda yaşanacak yarım kalan bir şeyler var 
Gitme dur daha şimdiden deliler gibi özledim 

...

Git
Git
Git...me dur ne olursun"

Dolayısıyla...

Gitmeyi hem çok isteyip hem de hiç istemeyen Amerika'nın olmadığı yerde, 

88 yıl önce Cumhuriyetimize saldıran gericilerin Menemen'de Genç Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay'ı katlettikleri gibi, bugün de IŞİD adıyla bölgemizi cehenneme çeviren aynı gericileri yaratan, besleyen ve de kollayan  koalisyon güçleri de olmayacaktır!





Varlığımız TÜRK varlığına armağan olsun!

Ne mutlu Türk'üm diyene!



Sevgi ve saygılarımla!



"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

20 Aralık 2018 Perşembe

Geldikleri Gibi Gi-de-cek-ler!!!




Emperyalist İngiliz donanması İstanbul'u işgal ettiğinde kendine ve halkına güvenen, ileri görüşlü, olağanüstü eşsiz Büyük Atatürk'ümüz, yanındaki bir avuç vatansever insanımıza söylediği "geldikleri gibi giderler" sözü beynimize gururla, şanla şerefle mıh gibi kazılı duruyor.

Bu daha başlangıç...


İşte o inanç ve bağımsızlık mirası sözün  gereğini yerine getirmek üzere şanlı ordumuzun, bütün karamsarlık bulutları bölgemizin üzerine çökmüşken, kendisini dünyanın jandarması olarak gören ve de  herkese parmak sallayarak coğrafyamıza kanlı  demir atan işgalci emperyalist güçlere karşı kararlı bir şekilde gereğini  yerine getirmek üzere taarruza geçmesine ramak kala,

Eli kanlı  Amerika'nın Suriye'den çekilmeye başladığı yönündeki  haberler gelmeye başladı...   

Bu "çekilme" haberlerinin arka perdesinde neler dönüyor onu bilemeyiz, ama bildiğim bir şey varsa o da:

Amerika ile  menfaatleri gereği birlikte hareket eden AB kan emici emperyalistler istese de istemese de üzerinde yaşadığımız coğrafyadan kıyamet kopsa da,  geldikleri gibi gidecekler! 

Başka yolu yok, nokta.



Dolayısıyla...

Sayın Komutanımız AKAR'a ve şanlı ordumuza selam olsun...



Ne mutlu Türk'üm diyene!


"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

10 Aralık 2018 Pazartesi

Mutlu, Mes'ut Kutlanıyor



"… VE DÖVÜŞEBİLİRİM.

DOĞRU BULDUĞUM, HAKLI BULDUĞUM

GÜZEL BULDUĞUM HER ŞEY VE HERKES İÇİN

YAŞIM BAŞIM BUNA ENGEL DEĞİL…" Nazım Hikmet


Daha bir hafta öncesinde Yunan polisi göçmenleri soyup dövdü, ölüme terk etti. Dolayısıyla  göçmenlerin, sıfırın altına düşen soğuk havada donarak hayatlarını kaybettikleri haberleri havada uçuşurken, "insan hakları" görmezden gelinerek ihlal edilip insanlık dramı haberlerinin duyulmasından 7 gün sonra, hiç bir şey olmamışcasına yüzsüzce "İnsan hakları" kutlanılması kadar rezilce bir durum olamaz...

Ve ne yazık ki  aynı yüzsüzlerin, başta üzerinde yaşadığımız coğrafya olmak üzere dünyanın dört bir tarafında bugüne kadar yaptıkları ihlaller ve sömürülerden sonra, arsızca mutlu mes'ut kutladıkları gündür.



 "Yaşamayı ciddiye alacaksın, 
yani o derecede, öylesine ki, 
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda, 
yahut kocaman gözlüklerin, 
beyaz gömleğinle bir laboratuarda
insanlar için ölebileceksin, 
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için, 
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken, 
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde." Nazım Hikmet, 1948


Sevgi ve saygılarımla!


"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

8 Aralık 2018 Cumartesi

Avrupa Baharı





Medeni Avrupa'nın medeni Fransa'sında kıyamet kopuyor!

Dolayısıyla...

Şimdi birkaç soru soracağım:

- Coğrafyamızdaki ülkelerin topraklarını işgal etmiş emperyalistlerin saldırılarını nasıl adlandırırsınız?

- Hemen cevaplayalım:

- Alışılageldiği gibi adlandıralım,

- "Terörist saldırı"!

- Peki zengin ve vahşi güçlerin  uçaklarının,tanklarının ve tüm ağır silahlarının konuşlandığı coğrafyamızda kendilerini savunmaya çalışan insanlara roket,envai çeşit bomba ve mermi yağdırmalarını nasıl adlandırırsınız?

- Yine alışılageldiği gibi, hemen cevaplayalım:

- "Orantısız güç" kullanımı.

- Hımm!..

- Hani yine coğrafyamızda "Arap baharı" denilen bir ayaklanma fırtınası vardı, ona ne dersiniz?

- Hemen cevaplayalım:

- Vallahi bizde,"Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner" gibi bir atasözü var...

İşte şimdi Fransa'da da öyle bir şey oluyor galiba.

Ve..

Yakın Çağ: 1789'daki Fransız devrimiyle başlayan ve de günümüze kadar süren döneme dendiğini taa küçük yaşlardan beri hepimiz biliyoruz, öyle değil mi? İşte bu süreç içerisinde  vahşi kapitalizmi iliklerimize kadar  yaşadığımız bir dönem olarak da değerlendirmek gerektiğine inanıyorum.

Fransız İhtilaliyle,   Fransız halkı bilinçlenerek Kral’ın emirlerine karşı çıkmış ve yönetimde söz sahibi olmuştur. Dolayısıyla aynı Fransız halkı sanırım  şimdi de  Küresel kraliyete karşı çıkıyor. Zira kapitalizm çöküyor! Yani, küreselleşme yıkılıyor!!!


Öte yandan, "Indegnez-vous!/Öfkelenin!" ya da "İnsanlık Onuru İçin Manifesto",

"1944'te Ulusal Direniş Kurulu Programı, 1948'de Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirisi'ni kaleme alanlar arasında olan Stéphane HESSEL, özlediği küresel bir topluma yönelik çağrısını; sosyal adalet, eşitlik ve özgürlük çığlığını,  "İnsanlık Onuru İçin Manifesto" diyebileceğimiz davetiyle...

"Para üzerine kurulu dünya düzenine karşı çıkın; sosyal haklarınızı elde etmek için savaşın ama bunu terörizm ile değil düşüncelerinizi kabul ettirerek yapın; kendinize dayatılan bu düzeni kabullenmeyin; öfkelenin."

"Direnmek, bir anlamda insan topluluklarının kendini sürekli yeniden yaratması demektir... İnsanoğlu tarihin akışını değiştirmeye kadirdir. Tarih yaratıcı yurttaşların eseridir." 2008 Stéphane Hessel, Öfkelenin! sf:19



Sevgi ve saygılarımla!


"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

5 Aralık 2018 Çarşamba

Demokrasi ve Medeniyet Tacirleri




Sözde medeni sayılan Batılı ülkelerin yönetimleri, önce ülkelerin yönetimlerine dayattıkları, açlığa, sefalete sürükleyecek politikalarıyla insanları bir kargaşaya ve bir yozlaşmaya sürüklediler,

Sonra "demokrasi, özgürlük" bahanesiyle ülkeleri karıştırıp, ardından ilmek ilmek ördükleri, plânladıkları  tedhiş örgütlerini yaratıp, onları silahlarıyla beslediler,

Derken...

Önce iç savaşa sürükleyip ardından karıştırdıkları ülkeleri tek tek  işgale başladılar.

En nihayetinde bombalarıyla ülkeleri hallaç pamuğu gibi attılar,

Kan, gözyaşı, tecavüz...

Ve... daha iyi bir yaşam için vatansız kalan insanlar, canları pahasına oraya buraya göçmeye başladılar.

"Yunan polisi göçmenleri soyup dövdükten sonra Türkiye’ye gönderdi

Edirne'nin Meriç ilçesine bağlı 2 köyde, Yunanistan polisince kıyafetleri alınarak geri gönderildiği öne sürülen göçmenlerin 3'ünün, sınıra yakın alanda cansız bedenleri bulundu. Yapılan ilk incelemede göçmenlerin, sıfırın altına düşen soğuk havada donarak hayatlarını kaybettikleri tespit edildi." 4 Aralık 2018

Dolayısıyla...

İnsanlığın can çekişmesine sebep olan Batı'nın  böylesi katliamlarıyla, sözde "medeni" ülkelerin bu vahşetleri,  patlamış mısır yiyerek sessiz sedasız izlemeleri  milli şairimizin, "Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar" dizesiyle  onu bir kez daha haklı çıkarmıştır.

Son söz olarak, Mehmet Akif ERSOY'un Batı medeniyetini net olarak anlatan "Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar" ifadesi aslında  bir kez daha gösteriyor ki,   emperyalizmi en iyi anlatan sözdür.

Ve   sömürgeci güçlerin kan emerek elde ettikleri sözde medeniyet, canavarlıktan başka bir şey değildir! Zira unutulmamalıdır ki, oraya buraya durmaksızın sözde özgürlük ve demokrasi götürenler, Kurtuluş Savaşı verdiğimiz dolayısıyla milli şairimizin yaşadığı  dönemde de ülkemize  medeniyet getirmek  üzere vatanımızı işgal etmişlerdi.




Sevgi ve saygılarımla!


"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

3 Aralık 2018 Pazartesi

Lütfen Dikkatle okuyunuz!











Aralık ayı içinde kutlayacağımız, "Tutum, yatırım ve Türk malları haftası" münasebetiyle  Büyük Türk milletine ithaf olsun...


Sevgi ve saygılarımla!


"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)