*
*
*
*
*
"İsveç’te yaşayan da insan biz de insanız. Ama onlar rahat, biz ise sürekli olarak depremlerle sarsılıyoruz.
Fiziki, siyasi, iktisadi depremler birbirini kovalıyor.
İsveçliler 300 yıldır savaş görmemiş. Biz yıkılıp yıkılıp yeniden kuruluyoruz.
Hem de her anlamda
Fiziki, siyasi, iktisadi depremler birbirini kovalıyor.
İsveçliler 300 yıldır savaş görmemiş. Biz yıkılıp yıkılıp yeniden kuruluyoruz.
Hem de her anlamda
............" Zülfü LİVANELİ / 13 Ocak 2009 Vatan
*
*********
*
Evet böyle diyor Zülfi LİVANELİ. Aynı gün bir başka gazete sütunlarından edindiğimiz bilgiye göre de;
"Kevin Costner'in reklam çekimlerinin en ilginç anı Zülfü Livaneli'nin gelişi oldu. Costner’ın kendi kitabını okuduğunu ve ünlü aktörle sohbet etmek için geldiğini söyleyen Livaneli’nin bir film projesi için görüştüğü belirtildi. Livaneli’nin Kevin Costner’ın başrolünü oynayacağı Atatürk rolü için bir teklif yaptığı kaydedildi." Hürriyet
*
*********
*
Evet böyle diyor Zülfi LİVANELİ. Aynı gün bir başka gazete sütunlarından edindiğimiz bilgiye göre de;
"Kevin Costner'in reklam çekimlerinin en ilginç anı Zülfü Livaneli'nin gelişi oldu. Costner’ın kendi kitabını okuduğunu ve ünlü aktörle sohbet etmek için geldiğini söyleyen Livaneli’nin bir film projesi için görüştüğü belirtildi. Livaneli’nin Kevin Costner’ın başrolünü oynayacağı Atatürk rolü için bir teklif yaptığı kaydedildi." Hürriyet
*
****
*
Kevın KOSNIR (Costner)'a Atatürk rolü için, teklif götürülmesi üzerinde biraz durmak istiyorum.
*
********
*
LİVANELİ yazısında belirttiği ve kıyasladığı ülke karşısında, nedense Türk harsının yozlaşması üzerinde kültürel depremi yazmamış. Oysa ki, asıl ve en önemli depremi Türk harsı üzerinde yaşıyoruz! İşte, ard arda gelen depremlerin kaynağı kültürel yozlaşmayla başlıyor. Bunun temeli ise Türk milletine aşılanan aşağılık duygusu çerçevesiyle gelişen, kültürel aşınma. Şimdi Osmanlı'nın çöküşünü oluşturan etmenler arasında da en önemli unsur yine Batı karşısında duyduğumuz hayranlık ve kendimize karşı duyduğumuz güven bunalımı idi. Ne yazık ki, büyük Atatürk'ün ölümüyle beraber, bu hastalık tekrar hayatımıza sokulmuştur. Yavaş yavaş hayatımızın her alanına nüfuz eden bu korkunç hastalık, işte bir milletin neredeyse tasviyesi anlamına gelecek depremleri tetiklemektedir. O halde Zülfü LİVANELİ'nin bugünkü yazısında belirttiği üzere İsveç halkının rahat yaşaması ve 300 yıldır savaş görmeyen yüzüne bir bakalım;
*
*****
*
Aslında bir tek İsveç değil ki, rahat yaşayan; tüm Batı halkı bu anlamda çok rahat hayatlarını, idame ettirmekteler. Zira kendi kültürlerini bizlere aktararak, gerek siyasi ve gerekse diğer alanlarda bizleri kontrolleri altında tutmayı başarıyorlar. İşte bunu da, aşıladıkları eziklik duygusu ile ne yazık ki halkımızın kendisinden utanır duruma düşürmeleri önemli rol oynamaktadır. Çoğu yazılarımda belirttiğim üzere dilimizi, müziğimizi, inancımızı, tarihimizi tahrip edip, kendi yaşam biçimlerini her alanda bizlere aktararak bunu çok güzel başarıyorlar. Tüm bunları da seçilmiş kişilerce ve basın yayın aracılığıyla gerçekleştiriyorlar!
*
******
*
O halde sayın LİVANELİ size soruyorum; 70 milyonluk bir ulus içerisinde övünerek ve gururlanarak sahip olduğumuz büyük ATATÜRK'e layık bir kimse bulamadınız mı da, Kevin KOSNIR'a koşa koşa giderek rol teklifi ediyorsunuz?! Hem bu teklif olayının da öyle tesadüf olduğunu hiç düşünmüyorum. Zira; geçtiğimiz yılda, bir şeklide yine ülkemize gelen Kevın KOSNIR'a, o zamanlar da bu teklif gazeteciler aracılığıyla gündeme getirilmişti. Gelen tepkiler üzerine sanıyorum, bu proje rafa kaldırılmış olsa gerek. Ancak aracılığınızla bilerek ya da bilmeyerek kulağınzda kalan bu düşünce işte şimdi gün yüzüne tekrar çıkartıldı. Harika!!! Siz ne düşünüyorsunuz, onu bilemem ama; benim aklıma takılan ilk şey ATATÜRK rolüne uygun niçin kendi halkımızdan birisi aklınıza gelmez? Şayet ATATÜRK'ü dışarıya tanıtmak amacıyla Amerika'nın ünlülerini kullanmak fikrinde iseniz, bunun bizleri çok incittiğini de sakın unutmayınız! Zira kendi ülkemizde Atatürk'ü yanlış anlayanlar ve özellikle de böyle olmasını isateyen dış güçleri ne çabuk unutuyorsunuz? O halde ilk önce kendi milletimiz için bu fimi düşünün de ondan sonra dışarıya bakarız. Hem inanınız ki dış güçler, Atatürk'ü bizden daha iyi tanıyor ve değerini biliyorlar. Bilindiği üzere geçtiğimiz yıl Ataürk'ü, yüzyılın en önemli adamı seçerek, tarihe geçirdiler!
*
********
*
LİVANELİ yazısında belirttiği ve kıyasladığı ülke karşısında, nedense Türk harsının yozlaşması üzerinde kültürel depremi yazmamış. Oysa ki, asıl ve en önemli depremi Türk harsı üzerinde yaşıyoruz! İşte, ard arda gelen depremlerin kaynağı kültürel yozlaşmayla başlıyor. Bunun temeli ise Türk milletine aşılanan aşağılık duygusu çerçevesiyle gelişen, kültürel aşınma. Şimdi Osmanlı'nın çöküşünü oluşturan etmenler arasında da en önemli unsur yine Batı karşısında duyduğumuz hayranlık ve kendimize karşı duyduğumuz güven bunalımı idi. Ne yazık ki, büyük Atatürk'ün ölümüyle beraber, bu hastalık tekrar hayatımıza sokulmuştur. Yavaş yavaş hayatımızın her alanına nüfuz eden bu korkunç hastalık, işte bir milletin neredeyse tasviyesi anlamına gelecek depremleri tetiklemektedir. O halde Zülfü LİVANELİ'nin bugünkü yazısında belirttiği üzere İsveç halkının rahat yaşaması ve 300 yıldır savaş görmeyen yüzüne bir bakalım;
*
*****
*
Aslında bir tek İsveç değil ki, rahat yaşayan; tüm Batı halkı bu anlamda çok rahat hayatlarını, idame ettirmekteler. Zira kendi kültürlerini bizlere aktararak, gerek siyasi ve gerekse diğer alanlarda bizleri kontrolleri altında tutmayı başarıyorlar. İşte bunu da, aşıladıkları eziklik duygusu ile ne yazık ki halkımızın kendisinden utanır duruma düşürmeleri önemli rol oynamaktadır. Çoğu yazılarımda belirttiğim üzere dilimizi, müziğimizi, inancımızı, tarihimizi tahrip edip, kendi yaşam biçimlerini her alanda bizlere aktararak bunu çok güzel başarıyorlar. Tüm bunları da seçilmiş kişilerce ve basın yayın aracılığıyla gerçekleştiriyorlar!
*
******
*
O halde sayın LİVANELİ size soruyorum; 70 milyonluk bir ulus içerisinde övünerek ve gururlanarak sahip olduğumuz büyük ATATÜRK'e layık bir kimse bulamadınız mı da, Kevin KOSNIR'a koşa koşa giderek rol teklifi ediyorsunuz?! Hem bu teklif olayının da öyle tesadüf olduğunu hiç düşünmüyorum. Zira; geçtiğimiz yılda, bir şeklide yine ülkemize gelen Kevın KOSNIR'a, o zamanlar da bu teklif gazeteciler aracılığıyla gündeme getirilmişti. Gelen tepkiler üzerine sanıyorum, bu proje rafa kaldırılmış olsa gerek. Ancak aracılığınızla bilerek ya da bilmeyerek kulağınzda kalan bu düşünce işte şimdi gün yüzüne tekrar çıkartıldı. Harika!!! Siz ne düşünüyorsunuz, onu bilemem ama; benim aklıma takılan ilk şey ATATÜRK rolüne uygun niçin kendi halkımızdan birisi aklınıza gelmez? Şayet ATATÜRK'ü dışarıya tanıtmak amacıyla Amerika'nın ünlülerini kullanmak fikrinde iseniz, bunun bizleri çok incittiğini de sakın unutmayınız! Zira kendi ülkemizde Atatürk'ü yanlış anlayanlar ve özellikle de böyle olmasını isateyen dış güçleri ne çabuk unutuyorsunuz? O halde ilk önce kendi milletimiz için bu fimi düşünün de ondan sonra dışarıya bakarız. Hem inanınız ki dış güçler, Atatürk'ü bizden daha iyi tanıyor ve değerini biliyorlar. Bilindiği üzere geçtiğimiz yıl Ataürk'ü, yüzyılın en önemli adamı seçerek, tarihe geçirdiler!
*
*****
*
Şimdi sizin yapmayı düşündüğünüz bu ayıbı, Can DÜNDAR'da yaptı. Sanki koskoca Türk halkı içerisinde kimse kalmamış gibi Yunanistan'dan oyuncu getirtilerek Atatürk'ün çocukluğu rolü - Mustafa filmi için- verildi!!! Tüm bunlar ne demek oluyor, lütfen bizlere anlatınız da bilelim.
*
*****
*
*
*****
*
Bir başka açıdan da bakalım; yoksa Batı'ya duyduğunuz hayranlık mı, sizleri bu noktalara taşıyor dersiniz? Bu kadar mı milletinizi hakir görüyorsunuz?! Bir de konuyu maddi anlamda ele alalım; dediğim üzere bu rol teklifi, daha önce gündeme geldiğinde milyon dolarlardan söz ediliyordu. Yazık değil mi, bu kadar parayı yabancılara veriyorsunuz? Kendi ülke halkınızı, niçin bunlardan mahrum ediyorsunuz? Şayet Kevın KOSNIR bu filmi çok istiyorsa, bir zahmet Holivud'la görüşerek kendi sahnelerinde Atatürk'ü ele alıp çevirsinler! Bizler de o zaman daha bir gururla filmi izler, mutlu oluruz. Ancak kendi ülkemde, kendi liderimizi, Amerika'lı bir oyuncuya oynatıp, oradan hasılatı da onlara tahsis ederek bir anlamda SÖMÜRÜLMEK gerçekten, ama gerçekten Türk milletini aşağılamaktan başka bir şey olamaz! Haa, sözde tanınmış aktör adıyla böyle bir ayıbı bizlere sunmak; halkınıza karşı dürüstlüğünüzü sorgulattığını da, izninizle hatırlatmak isterim. Bu ülkede o kadar çok Atatürk rolünü üstlenecek nitelikte kişiler vardır ki!...Hem de bunu kıvanç ve gururla yapacaklardır. Bilgilerinize sunulur!
*
*****
*
Evet hiç kimsenin Türk halkına bu ezikliği ve bu ayıbı yaşatmaya hakkı yoktur! Çocuklarımız bize bu anlamda şöyle bir soru taşısa mesela "Atatürk'ü oynayan bu kişi kim?" deseler; ardından aldığı cevap karşısında ruhunda bir ezilme olmayacak mıdır? İşte alın size Batı hayranlığına bir adım!!!
*
******
*
Sayın LİVANELİ, yazınızda belirttiğiniz üzere; bu millet ve bu ülke, varlığı üzerinde bir daha deprem yaşamaması için artık bu batı hayranlığına bir son verilsin! Lütfen bu düşünceleri de "aydın düşünce" çerçevesine oturtmayınız! Zira bu çerçeve içerisinde güzel ülkem çok yıpranıyor ve ağır yaralar alıyor. Merak ettiğim bir konu da İsveç ve İsveç gibi ülkelerin aydınları, niçin ülkelerine zarar verecek tutumları gündemlerine taşımazlar?
*
*****
*
Evet hiç kimsenin Türk halkına bu ezikliği ve bu ayıbı yaşatmaya hakkı yoktur! Çocuklarımız bize bu anlamda şöyle bir soru taşısa mesela "Atatürk'ü oynayan bu kişi kim?" deseler; ardından aldığı cevap karşısında ruhunda bir ezilme olmayacak mıdır? İşte alın size Batı hayranlığına bir adım!!!
*
******
*
Sayın LİVANELİ, yazınızda belirttiğiniz üzere; bu millet ve bu ülke, varlığı üzerinde bir daha deprem yaşamaması için artık bu batı hayranlığına bir son verilsin! Lütfen bu düşünceleri de "aydın düşünce" çerçevesine oturtmayınız! Zira bu çerçeve içerisinde güzel ülkem çok yıpranıyor ve ağır yaralar alıyor. Merak ettiğim bir konu da İsveç ve İsveç gibi ülkelerin aydınları, niçin ülkelerine zarar verecek tutumları gündemlerine taşımazlar?
*
****
*
Sizin de bildiğiniz üzere sanatçıların da duruşlarında zaman zaman milli kimlik bilinci ulusal öneme sahiptir. Mesela Amerika; politikasını Holivud üzerinden sürdürmektedir. Hatta, büyük miktarlarda bütçe ayırdıklarını artık bilmeyen yoktur herhalde. Yine el altından Pentagon işbirliği olduğu da söylenenler arasında. Bilmem bu gerçekler size bir şeyler ifade ediyor mu?!
*
*****
*
Özet olarak, içinden geçtiğimiz bu bunalımlı süreçte, toplumu ilgilendiren ve atılan her adımın sorumluluğunun büyük olduğunu düşünüyorum. Ne olursa olsun bu milletin değerlerini yine kendi bağrından çıkan kişlerin hisleriyle temsil edilmesi herhalde çok büyük bir istek değildir. ATATÜRK rolünü, bari dışarıya havale etmeden, bizlerin de yapabileceğini ortaya koymayı düşünme zamanı gelmedi mi dersiniz? Sevgi ve saygılarımla!
*
*****
*
Özet olarak, içinden geçtiğimiz bu bunalımlı süreçte, toplumu ilgilendiren ve atılan her adımın sorumluluğunun büyük olduğunu düşünüyorum. Ne olursa olsun bu milletin değerlerini yine kendi bağrından çıkan kişlerin hisleriyle temsil edilmesi herhalde çok büyük bir istek değildir. ATATÜRK rolünü, bari dışarıya havale etmeden, bizlerin de yapabileceğini ortaya koymayı düşünme zamanı gelmedi mi dersiniz? Sevgi ve saygılarımla!
Tabi ki Ulu Önderimizi bir Türk'ün oynaması doğru olandır. Yazınızı çok beğendim. Teşekkür ederim. Serkan Alpaslan
YanıtlaSilATATÜRK ÇOK ÖZEL BİRİ OLMALI
YanıtlaSilCostner, Atatürk'ü oynama teklifi gelmesi durumunda nasıl bir yaklaşım sergileyeceğinin sorulması üzerine şunları söyledi:"Daha öncede soruldu bu soru bana. Bir Türk sanatçının oynaması lazım. Ülkede çok büyük etkisi olan böyle bir kişiyi yine bu ülkeden Türk bir sanatçının oynamasını gerektiğini düşünüyorum. Şunu da ayrıca söylemek istiyorum. Bir kişi hakkında bu kadar gurur duyan başka bir ülkede bulunduğumu hatırlamıyorum. Çok özel biri olmalı"
Radikal Gazetesi 17 OCAK 2009