30 Mayıs 2010 Pazar

Bu Vebal Hepimize...

















"Edirne’de 600 liralık elektrik faturasını ödeyemedikleri için mum ışığında oturan felçli anne ve iki kızının yaşadığı daire yandı. Anne kurtarılamadı." 27.05.2010, Vatan


Komşusu açken tok yatan bizden değildir!

Evet bu hadis-i şerif ortadayken bizlerin gerçekten vicdanen rahat bir hayat sürmesi mümkün müdür? Sorgulamasıyla beraber, bu acı haberi yorumlamak isterim. Zira İslam dini, bize paylaşmayı, hakkaniyeti ve adaleti sunuyor. Hâl böyle olunca da ortada böyle bir gerçek dururken, Müslümanlığımızla gurur duyduğumuz bir toplumun ferdi olarak bu içler acısı habere, nasıl bir tepki vermek gerekeceğini doğrusu bilemiyorum... Zira bunun gibi sayılamayacak kadar ibretlik inanılmaz insanlık dramı yaşıyoruz ki... Çok değil daha geçtiğimiz aylarda çocuğunun dershane parasını ödeyemediği için hapishaneye düşen bir anne; ve onun acısını omuzunda hisseden evladın intihar haberiyle bir kez daha vicdanlarımız sızlamadı mı?..


Müslüman toplumun Müslüman fertleri açlıkla ve sefaletle boğuşurken, diğer taraftan inanılmaz bir lüksün içerisinde, arsızca yaşamayı kendine hak gören Müslümanlara sormak istiyorum: Her şeyi bir tarafa bırakalım ve elimizi vicdanımıza alarak, bu mudur Müslüman toplumun Müslümanlığı? Bu mudur sosyal adaletin gereği? Bu mudur vicdan ve namus anlayışı? Şüphesiz ki "Komşusu açken tok yatan bizden değildir" hadisi bize her şeyi anlatmakla kalmadığı gibi, bütün din sömürücülerini de ele vermektedir... Müslüman coğrafyanın Müslüman Arap şeyhleri, kralları altın musluklar içerisinde yıkanırken, öte yandan kan ve gözyaşlarıyla makûs kaderlerine mahkum bırakılan halkları da, "kral çıplak" dedirten bir anlayışla asıl gerçeğin gözler önüne serilmesine bu hadis-i şerif vesile olmaktadır.


Hz. Peygamberimizin en yakın dostu Ebuzerr Gıffari’nin Muaviye’ye verdiği dersten elbette bugün için de nasibini alacaklara, o sözleri, bu münasebetle buradan hatırlatmakta fayda olacağı kanaatiyle;

"Ey Muaviye, köşkler saraylar yaptırdın! Eğer bunları kendi paran ile yaptırdıysan israftır. Halkın malı ile yaptırdıysan küfürdür!"

"Ey Muaviye, sen fitnesin, belasın! Sen Allah’ı sadece işine gelen haram ve helaller ile tanıdın, halkın içinde benzi sararmış fakirler varken, etrafında örgütlenen bu tüccarların yanakları bu kadar kırmızı olamaz! Bununla Hz. Muhammed'in getirdiği düzenin ne alakası var? Velayet verilmesi hata olan sana ben ne anlatabilirim!"

Ve yine kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'den anlayanlara bir ayetle yanıt vermek en güzeli olacaktır:

"İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz(den ibaret) değildir. Asıl iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda (direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır. İşte bunlar, Allah’a karşı gelmekten sakınanların ta kendileridir." Bakara Sûresi, 177. Ayet


Öte yandan kişisel ihtiyaçlarımızın toplumsal kabulü de dikkate alındığı zaman, ihtiyaçlarımızın yeterli olup olmayacağı konusunda şüphesiz ki aklımızı kullanarak doğruyu bulmayı başaracağımız kesindir. Peki aklımızın bir tartısı mı var diyecek olursak, buna kendimce "VİCDAN" muhasebesi olarak açıklama getiririm. Zira akıl anlayarak kavrayıp hükmetmeye kadar uzanmaktadır. İşte bu noktada da aklın kontrolü vicdan muhasebesinden geçerek, sapmaları engelleyecektir. Bunu bireylerin iç muhasebesi olarak da değerlendirebiliriz... Kısaca insanın neye ihtiyaç duyacağına ve ne miktarda olacağına aklın ve vicdanının en doğru karar vereceğine inancım sonsuz.


Demem o ki bir yerde israfın, gösterişle görgüsüzlüğe ulaştığı bir "namus"suzluk yaşanıyor... Diğer tarafta mum ışığında aydınlanmaya mahkum edilenlerin sefaleti gözyaşına karışarak "Kemalettin TUĞCU"ların eserlerinde okuduğumuz dokunaklı yaşama dönüşüyor...


Sevgi ve saygılarımla!

1 yorum:

  1. Değerlimeslektaşım ALLAHın ayetleri ile bizikendimize döndürdüğünüz içinALLAH sizden razı olsun ve yine ben şahitlik ederimki ALLAH ın ayetiyle bizi aydınlatıyorsun.ALLAH ın sözleribaşlagözüstüne can feda her sözüne her harfine sözlerinize ve kelamınıza sonuna kadar katılıyorum sizokuyan okuduğunu doğru anlayan araştıran hakkın yanında haksızın karşısındasınız .ALLAH kaleminizi keskin bilginizi daim ve doğru kılsın.

    YanıtlaSil