7 Ocak 2015 Çarşamba

Buzz Gibi...






Hava çok ama çok soğuk memleketimde...

Dolayısıyla...

1919'da emperyalistlerle işbirliği içerisine giren; İngiliz işbirlikçileri Şeyh Said ve  Seyit Rızaların bugün meydanlara heykellerini dikip, onları  birer "kahraman" gibi göstermeye çalışanlar, dün başaramadıklarını bugüne saklayarak halkları birbirine kırdırma gayretindeler.

Ve...

Selahattin DEMİRTAŞ, "Geldiğimiz nokta artık bu mücadelede dananın kuyruğunun kopacağı noktadır" ve "Dananın kuyruğu kopacaksa bugün, 100 yıl önceki gibi, kuyruk değil dana bizde kalacak" dedi...

Evet dün bin bir hileye rağmen bu milleti birbirinden ayıramadılar..

Bugün bunun intikamı ile yanıp tutuşanlara sormak lâzım:

Tek bayrak, tek dil'den ne zarar gördünüz?

Mademki dananın kuyruğu senin elinde kalmış, gövdesi Türkiye Cumhuriyeti Devletinde..

Senin beğenmediğin, hani o, neredeyse "100 yıllık" diyerek burnunu kıvırdığın  -1924 Anayasası'nın 88. maddesi: Türkiye’de din ve ırk ayırdedilmeksizin vatandaşlık bakımından herkese "TÜRK" denir. 

1961 Anayasası'nın 54. maddesi: Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür.

1982 Anayasa'nın 66. Maddesine göre: Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür.-

"Tek dil, tek bayrak" anlayışı bu.. 

O sebeple, işte sen bu felsefeyle yönetilen Türkiye Cumhuriyeti Devleti sayesinde okudun... üstelik devletin en üst makamlarına gelerek halkının ödediği vergiyle onların gözünü oyma peşine kadar düştün..

Yetmedi  devletine parmak sallayan, ağız dolusu hakaret ve tehditler  savurmaya varan sözlerle, ülkeyi bölme derdine düştün..

O çok söylediğin demokrasi, özgürlük, insan hakları  söylemlerini neden feodal-ağalık  sistemini yok etmek üzerine olmuyor?..

Hani kadınların ezildiği, aşiretlerin hakimiyeti altındaki insanların  özgürlüğü için niye kılın kıpırdamaz?

Küçük yaşta "kuma" giden çocuk gelinler için niye parmak sallamıyorsun?

Gücün ağalığa değil de, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne mi yetiyor?

Ağalarına başkaldıramayanlar, ekmeğini yediği devletine baş kaldırıyor öyle mi? 

Seyid Rızalar da ağalığı savunarak elin gavuruyla işbirliğine girip, Tunceli halkını Genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı isyana zorlamıştı...

Dolayısıyla..

Tek millet, tek dil söyleminde ısrar eden Kürt kardeşlerimizi gördükçe onlar gibi yapmaktan kendisini alıkoyan bir utanç duygusuna kapılma yerine büyük buhran yaratacak ve buhran sayesinde ülkemizi emperyalistlerin tuzağı içerisinde kan gölüne çevirmenin tehdidinde bulunmayı kendisine lâyık görüyor DEMİRTAŞ ve şürekası.

Hâl böyleyken,

Emperyalistlerle işbirliği yaparak,  yeni yeni Şeyh Saidlerle Seyit Rızaları arkalarına alıp, askerine taş, polisine tokat atmayı "marifet" sayıyor,  memleketini  kan gölüne çevirmeyi de zafer kazanmış komutan edası ile savunuyorsunuz ya...


Asıl zafer kazanan, dün olduğu gibi bugün de Yüce Türk Milleti olacaktır.. 

Sakın bunu unutma...



Sevgi ve saygılarımla!

"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S)

2 yorum: