Bakara Suresi 120. Ayet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bakara Suresi 120. Ayet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Mayıs 2018 Pazar

Hadsizlik Etmeyin!


"Fransa'da İslam tartışması: Kuran'dan Yahudi karşıtı ayetler çıkarılsın
Yahudi ve Hristiyan cemaati temsilcileriyle yazarların da bulunduğu 300 kişinin imzasıyla yayınlanan Kur'an-ı Kerim'den "şiddet ve Yahudi karşıtı fikirleri yaydığı gerekçesiyle bazı ayetlerin çıkarılması" yönündeki bildiri yayımladı.."

Mesela...

"Sen onların dinlerine uymadıkça, Yahudi ve Hıristiyanlar senden kesinlikle hoşnut olacak değillerdir. De ki; "Şüphesiz doğru yol, Allah'ın (gösterdiği) yoludur."Eğer sana gelen bunca ilimden sonra onların heva(arzu ve tutku)larına uyacak olursan, senin için Allah'tan ne bir dost vardır, ne de bir yardımcı." Bakara Sûresi 120. Ayet

Bugün coğrafyamızda yaşanılanların özeti olarak değerlendirdiğim Kur'an'dan, Bakara Sûresi 120. Ayet, dün olduğu gibi bugün de  müslamanları uyaran ve koruyan  ilahi bir metin. O sebeple bu ayetin  neresinde şiddet var? Bugün bu uyarı  dikkate alınmadığı içindir ki müslümanların yaşadığı coğrafya tam bir kan gölü. Zira kendilerine "dost" edindikleri haçlılar  değil midir  müslümanı müslümana kırdıran? Tarihten bu yana  Haçlı Seferleri kimlere karşı yapılıyor? 

Dolayısıyla bu durumu kim nasıl açıklayacak?
Diğer taraftan,

Öncelikle  şu ya da bu, her kim olursa olsun  diyeceğim kutsal bir kitap üzerinde oynamak kimsenin haddine değildir, bu bir! Dolayısıyla  böyle bir fütursuzluğa hiçbir toplum ve aklı başında hiç kimse müsaade etmez, bu iki!  Tevrat'ta  akıllara ziyan o kadar çok şiddet içeren sözler var ki... siz önce bu şiddet içeren Tevrat ayetlerini gündeme getirin...

Mesela mı?

"8-İşte benden, ve miras olarak sana milletleri,
Mülkün olarak yeryüzünün uçlarını da vereceğim.

9-Onları demir çomakla kıracaksın;
Bir çömlekçi kabı gibi onları parçalayacaksın." Mezmur 2, Tevrat, sf:540

"5- Ve ben işitirken obirlerine dedi:
Onun ardınca şehirden geçin, ve vurun; gözünüz esirgemesin ve acımayın;

6- ihtiyarı, genci ve ere varmamış kızı, ve çocuklarla kadınları helâk için vurun;" Hezekiel 9, Tevrat sf:794


4-  "Acıklı ölümlerle ölecekler; onlar için dövünen olmayacak, ve gömülmiyecekler; toprağın yüzünde gübre gibi olacaklar; ve kılıçla ve kıtlıkla bitecekler; leşleri de yerin canavarlarına ve göklerin kuşlarına yem olacak." Yeremya 16, Tevrat sf: 739

Oysa dinin temeli vicdan, adalet, sevgi ve hoşgörü olması gerekirken, insan eliyle değiştirilmiş Tevrat, vahşete davetiye çıkarmaktadır, bu da üç!

Öte yandan sözde "şiddet" içerdiği bahsedilen Kur'an ayetleri hangileridir? Bunların  tek tek  açıklanmasını yetkili ve bilgili sayın ilahiyatçılarımızdan bekliyoruz. Zira bu fütursuzlara bağırarak değil, akıl ve bilgiyle cevap vermek en doğru olanıdır.

Hal böyle olunca...

Bu küstahlık karşısında okuduğum bir kitaptan altını çizerek üzerinde düşündüğüm bir alıntıyı izninizle buradan paylaşmak isterim:

"Ayna; kişinin kendisiyle yüzleşmesinin değil, kendinden kaçışının simgesiydi. Her insan, kendisiyle ilgili değerlerin yansımasını görmek ve bu yansımaları istediği gibi yönlendirmek ister. Kendi görüş ve düşüncelerinin, davranış ve duygularının yansımasını gözlemekle beslenir insan. Üstelik bunu, olağanüstü bir sinsilikle ve akıl almaz plânlarla yapar.

İnsanın yaptığı her eylem, yansımasını görmek istediği duygularla yüzleşmek ve bir anlamda tatmin duygusu yaşamak içindir." Sedat Memili, Kökenini Arayan İnsan DARVİN, sf:25



Demem o ki...

Bu zevatların kendileriyle ilgili değerlerin yansımasıyla ve bu yansımaları istediği gibi yönlendirmeye çalışmaları çok doğal. Ve bu sayede de bağlı oldukları güruhların olağanüstü bir sinsilikle ve akıl almaz planları sayesinde kendi duygularıyla yüzleşip, tatmin olmanın yollarını aramaktalar!

Son olarak da Kur'an'dan çıkarılması istenen ayetler, -güya- Yahudilere kaşı bir olumsuzluk içeriyorsa, o vakit bu akıl almaz istek toplumları huzursuz edip aralarında çatışma çıkmasına  sebep olmaz mı?!.


Sevgi ve saygılarımla!


"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

23 Ocak 2013 Çarşamba

Sen mi Vatanseversin?!










"Sen onların dinlerine uymadıkça, Yahudi ve Hıristiyanlar senden kesinlikle hoşnut olacak değillerdir. De ki; "Şüphesiz doğru yol, Allah'ın (gösterdiği) yoludur."Eğer sana gelen bunca ilimden sonra onların heva(arzu ve tutku)larına uyacak olursan, senin için Allah'tan ne bir dost vardır, ne de bir yardımcı." BAKARA SÛRESİ 120. AYET




"Polis Akademisi Öğretim Görevlisi Tuğrul Özşengül twitter hesabından ABD'ye dua etti. Özşengül, "vatanseverleri" de ABD'ye dua etmeye çağırdı."

İşte o mesaj:

"Allah ABD ye zeval vermesin. Amiiin.

Her vatanseveri, beş vakit oturup ABD için dua etmesi milli menfaatlerimiz icabıdır."  21 ocak 2013




Evvelden bu yana bize öğretilen bir dua vardır:

"Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin!"

Evet; bu kavramlar, bizim olmazsa olmazlarımız arasındadır... Zira devletimizi ayakta tutan milletimizin ta kendisi. Milletimizin birliğini, beraberliğini yaşatan ise devletimizin varlığı. Bu iki olgunun kıymetini daha iyi anlayabilmek için bugün coğrafyamız üzerinde yaşananlara şöyle bir bakarsak her şeyi çok daha rahat anlayabileceğimiz kesin.

Mesela Yugoslavya diye bir devlet vardı bundan kısa bir süre önce... Bu devlet, önce parçalara ayrıldı,sonra etnik ayrıştırmayla milleti birbirinden kopardılar, ardından bırakın Yugoslavya devletini, adını haritadan sildiler!

Şimdi ortada ne devlet var, ne de millet...


Demek ki, devletin ve milletin bölünmez bütünlüğü, birlik ve beraberlikten geçiyormuş.. Ki onun için bin yıllardır Türk devletinin geleneğini sürdürmesi, milletinin birliğini koruması,milli değerlerinin korunmasından geçtiğinin bilincine sahip oluşumuzdandır.


Yukarıda sözü geçen bir "öğretim görevlisi" zihinlerimizi allak bullak edici ve inanılması güç bir açıklamada bulunmuş;

"Polis Akademisi Öğretim Görevlisi :Allah ABD ye zeval vermesin. Amiiin."

Bu ne ya?!..

Ne zamandan beri azman, kan içici Amerika'ya duacı olduk? Amerika değil midir müslümanları ezip geçen, ortalığı kan gölüne çeviren? Milleti birbirine düşürüp, kardeşi kardeşe kırdıran bu gözü dönmüşler değil mi?

Yüzyıllık planları arasında ülkemizi parçalamayı hedefleyen, "PKK" belasını başımıza saran kim?

N'ooldu da ABD'ye dua eder oluyoruz?

Daha da vahimi "beş vakit oturup ABD için dua etmesi milli menfaatlerimiz icabıdır" açıklaması... İnanılır gibi değil valla..

Nasıl yani?

Biz şimdi elin haçlısına, müslüman katiline mi beş vakit  dua edeceğiz?

Daha neler!!!

Sen mi vatanseversin?! 

Güldürmeyin adamı...

Bir de kimlerden isteniyor dua?

"Her vatansever"den...

O vakit ben hemen "hangi vatanın severi'dir bu şahıs?"diye, sormak isterim!

Allah'ım sen aklımıza mukayyet ol!!!

Şimdi ben bir vatansever olarak ABD'ye duacı olacağım, öyle mi?!

Hadi oradan...

Bu mübarek gecede avuç açtım...
Rahman ve Rahim olan Allah'ım;

Sen, Yüce Türk milletine ve kutsal değerlerimizi taşıyan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ilelebet  ZEVAL verme inşaallah!

Sen, zalimlerden ve münafıklardan bizi ve inananları koru yarabbim!

AMİN!

Mevlid Kandili'miz Mübarek Olsun...


Sevgi ve saygılarımla!

Image"HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR." HZ. MUHAMMED (A.S.)

11 Ocak 2013 Cuma

Eceli Gelen Köpek...












"Sen onların dinlerine uymadıkça, Yahudi ve Hıristiyanlar senden kesinlikle hoşnut olacak değillerdir. De ki; "Şüphesiz doğru yol, Allah'ın (gösterdiği) yoludur."Eğer sana gelen bunca ilimden sonra onların heva(arzu ve tutku)larına uyacak olursan, senin için Allah'tan ne bir dost vardır, ne de bir yardımcı." BAKARA SÛRESİ 120. AYET



"ABD askerlerinin yılbaşı gecesi İncirlik Üssü içerisinde yer alan ve Türk askerlerin ibadet ettiği camiyi basıp, minberi kırdığı ve Kuran yaktığı iddia edildi." 9 Ocak 2012, Radikal

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1116104&CategoryID=77



Önce Irak, sonra Afganistan.

Cami basmak, Kur'an yakmak, yırtmak birinci görevleri...


Kendini bilmez bu küstahlar, sanırım ne yaptıklarının ya bilincinde değiller, ya da bilinçli bir şekilde bir "plan"ı sürdürmek niyetindeler. Zira kendilerini "efendi" gören ve 3. dünya ülkeleri topluluklarına bu şekilde aşağılıkça ve aşağılamaya yönelik hareketleri yapmayı alışkanlık edinirken, öte yandan da kendilerinde bunu bir "hak" olarak görüyorlar. Ki o sebeple aşağılamaya kalktıkları toplumların kutsallarına ve değerlerine, adice saldırıp, dalga geçmeyi adet edinmişler.


Ancak...

Burası Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bu bir!

Dalga geçmeye  ve aşağılamaya çalıştıkları "topluluk" ise 3. dünya ülkesi değil, binlerce yıllık tarihi ve gelenekleriyle sabrını sonuna kadar koruyan ve sabrı taşdığında da yedi düvele meydan okuyan  asil bir millettir, bu iki!


Dün Afganistan'da, Irak'da yaptığı küstahlığa cevap almadığı için azgınca şımarıklığıyla aynı küstahlığı, Türk milleti üzerinde göstermeye çalışması da "Eceli gelen köpek cami duvarına..." misali ile eş değerdir, bu üç!


Şunu unutmasınlar ki, bu millet Maraş'ta   işgalcilere  karşı gelen Çakmakçı Sait ve Sütçü İmam Alilerin, İzmir'i işgal eden Yunanlılara karşı ilk kurşunu atan Hasan Tahsinlerin, düşman işgali altındaki Antep'te düşmana ilk darbeyi indiren Karayılanların, Şahin Beylerin, İpsiz Receplerin çocuklarıdır, bu da dört!!!


Vatan, Kur'an, bayrak, cami, asker... Bizim en değerli kutsallarımız ve namus'umuzdur. Bu uğurda sayısız şehitler verdik; hâlâ da vermeye devam ediyoruz... Daha dün -Hakkari'de- bir mehmetçiğimizi şehit verdik bu uğurda...


Bilmem daha nasıl anlatsak...


Sevgi ve saygılarımla!


Image"HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR." HZ. MUHAMMED (A.S.)

14 Eylül 2012 Cuma

Hem Allah Kur'an Diyeceğiz...



















"ABD'de çekilip internetten yayınlan 'Müslümanların Masumiyeti' isimli, peygambere hakaret edilen filme tepki dinmiyor. Müslümanların yaşadığı çok sayıda ülkede insanlar Cuma namazı sonrası sokaklara döküldü. Sokaklara dökülen halk, ABD, İsrail ve Almanya elçiliklerine saldırdı. Yemen ve Lübnan'daki gösterilerde altı kişi hayatını kaybederken onlarca kişi de yaralandı.


Clinton, ABD'nin bu tür ''iğrenç'' videoların gün ışığına çıkmasına neden engel olmadığının bazılarınca sorulabileceğine işaret ederek, şöyle devam etti: ''Bugünün teknolojisinde, bu mümkün değil. Ancak mümkün olsaydı bile ülkemiz kökü uzun geçmişe dayanan ifade özgürlüğü geleneğine sahip. Bireylere, ne kadar iğrenç olursa olsun kendi görüşlerini ifade etmelerinde engel olmayız." 14 Eylül 2012, Haber Türk



Ne "ifade özgürlüğü"ymüş ama...

Vallahi bu "özgürlüğe" şapka çıkarmak lâzım gelir...

Zira "ifade özgürlüğü"ne dayandırılarak, neredeyse sistemli bir şekilde sahnelenen iğrenç saldırılara bir yenisi daha eklendi...

Her yer yanıyor, yıkılıyor...

Ortalık yine kan gölü...

Hanımefendi çıkmış bağırıyor;

"İfade özgürlüğü"


Oh ne âlâ...

Ya, inanılır gibi değil...

Bu şeytani düzen ve fitne...


Sahi; ŞEYTAN dedim de aklıma bir hikaye geldi.

Şimdi bu hikayeyi sizinle paylaşalım:


"Günlerden bir gün şeytanın yolu bir köye düşmüş. Keyfi yerinde olan şeytan, sırtını bir ağaca dayamış ve buzağısı kazığa bağlı olan ineği sağan genç bir kadını uzaktan izlemeye başlamış. Şeytan, kadını epeyce izledikten sonra yerinden kalkıp kazığa bağlı buzağının ipini biraz gevşetmiş.


Buzağı bu, az ötede annesinin sütünün kovaya sağılmasını aç karnına izlemeye daha fazla dayanamamış. Buzağı yerinde debelendikçe boynundaki ip biraz daha gevşemiş ve sonunda yular hepten çözülmüş. Koşarak annesini emmeye giden buzağı, süt kovasına çarpmış ve bütün süt yere dökülmüş. Sağdığı sütün heba olduğunu gören genç kadın, sinirlenerek eline geçirdiği odunu buzağının kafasına vurmasıyla yavru, kan içinde yere yığılmış. Yavrusuna saldırılmasına kayıtsız kalmayan inek bir tekmede kadını yere serip öldürmüş.

Uzaktan geçmekte olan kadının kayınpederi, ineğin gelinini öldürdüğünü görüp, elindeki tüfekle ateş ederek ineği öldürmüş.

Silah sesini duyan koca koşup gelmiş. Karısını yerde cansız yatarken, babasını da elinde tüfekle görünce, belinden silahını çekip, tek atışta babasını öldürmüş.

Kısa bir süre sonra gerçeği öğrenen genç adam bu kadar acıya dayanamayacağını düşünüp, bir kurşun da kendi kafasına sıkarak canına kıymış.

Bütün bu olayları bir kenardan izleyen şeytan, "Bu felaketi de bana yüklerler. Buzağının ipini gevşetmekten başka ben ne yaptım şimdi?" demiş."



Sakın yanlış anlaşılmasın..

Sadece ifade özgürlüğümü kullanmak istedim...

Yoksa Kılinton Hanım'a sözümüz yok valla...

Hem o,

Olsa olsa bir melek olabilir...

Kadıncağız tam bir "MELEK"!..

Ne yalan söyleyelim, gittiği her yerde gül bitiyor...

O güller birden "kana dönüşüyor" derseniz,

Eee... olacak o kadar!

Gül bu...

İnsanın canını yakacak ve kanını akıtacak kadar dikeni bol...

Madem gül seviyoruz,

O vakit dikenine de katlanılacak...

Zira hem Allah Kur'an diyeceğiz,

Hem de Allah Kur'an kelâmı dinlemeyeceğiz...

Ne diyor, Kur'an?

"Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdır. Sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu doğruya iletmez." Maide Sûresi 51. Ayet



"Sen onların dinlerine uymadıkça, Yahudi ve Hıristiyanlar senden kesinlikle hoşnut olacak değillerdir. De ki; "Şüphesiz doğru yol, Allah'ın (gösterdiği) yoludur." Eğer sana gelen bunca ilimden sonra onların heva(arzu ve tutku)larına uyacak olursan, senin için Allah'tan ne bir dost vardır, ne de bir yardımcı." Bakara Sûresi 120. Ayet

Diyeceğim...

Şimdi ortada Kılinton Hanım'ın "ifade özgürlüğü" dediği "şey"den başka ne var ki?..

O sebeple...

Millet'ler birbirini yiyormuş,

Yok ortalık savaş alanına dönmüş'müş,

Yok kan gölü olmuş'muş,

Falan filan...

Boş verin siz onları...

Hem ne kadar ayıp!

Altı üstü ortada bir "ifade özgürlüğü" var.

Yok artık...

Onu da biz müslümanlar anlamadıysak gari...

Yuh yani...

"Bir kenarda oturup felaketleri izleyen şeytan"ın dediği gibi...

"MELEK" Hilari ne yaptı ki?!


Sevgi ve saygılarımla!

Image"HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR." HZ. MUHAMMED (A.S.)