2 Nisan 2012 Pazartesi

Duymadın... Altıma Yaptım!







ÖSYM'nin Dikkatine!







"SAMSUN’da YGS'ye girmeye hazırlanan 19 Mayıs Lisesi Türkçe-Matematik Bölümü 4’üncü sınıf öğrencisi 18 yaşındaki Damla Orhan, sınav stresi nedeniyle sabah kalp krizi geçirdi." 02 Nisan 2012, Milliyet



"Sınavın en acayip olayı!

Çanakkale’de, YGS’ye 3’üncü kez giren 20 yaşındaki Atila Kuzgun, sınav sırasında, tuvalete gitmesine izin verilmeyince yanındaki pet şişeyi kullanıp ihtiyacını giderdi. Kuzgun, "Geleceğimi düşünmek zorundaydım. Dayanamadım ve ihtiyacımı giderdim" dedi. Erdem SÜREK ÇANAKKALE" 02 Nisan 2012, Vatan


1.837.000 adayın dün girmiş olduğu YGS...


Stres, heyecan doruk noktadaydı... Bir o kadar da öğrenci yakınları, özellikle anne babalar aynı havayı fazlasıyla yaşadılar.


Ben de dün bu sınavda görev aldım. Yani gözetmen olarak çocuklarımızın başında bulundum.

Adayları salona yerleştirirken, onlar kadar olmasa da yüreğim pır pır etti...


Hepsinin masum olduğu ve hayata adım atabilmenin sonsuz heyecanını yaşadıkları her hallerinden o kadar belliydi ki...

Sınav anında yaşadıklarımdan yola çıkarak;


Sınav boyunca uyulması gereken noktalar arasında var olan "tuvalet ihtiyacı"...



Hani insanın en temel ihtiyaçlarından birisi var ya... İşte bu noktada... Alınan "karar" doğrultusunda son iki yıldır kesinlikle tuvalet vs. için gözetmen eşliğinde de olsa izin yok...

Gerekçeleri üzerinde durmak istemiyorum. Ancak insanın en doğal ihtiyacına "dur" ya da "sabret" demek...


Konuya filmlerden örneklemeyle devam etmek istiyorum. Zira en gaddar kişilerce dahi tutsak edilen insanlara, "tuvalet izni" verildiğini izlediğimiz çete filmlerinden hatırlarız.


İyi de insanın tuvaletinin gelmesi, ya da ne bileyim midesinin bulanması, kusması kişinin elinde midir? Ki ben de bu hayati sınavdan geçerken midemin bulandığını ve dışarıya gözetim altında çıktığımı çok iyi hatırlıyorum.


Hal böyleyken...

Dün, sınavda bir öğrenci kulağıma eğilerek, "Hocam çok sıkıştım..." dediğinde, yüreğimin paramparça olduğunu hissettim. Zira elimden bir şey gelmezdi. Buna rağmen yine de her ihtimale karşı tüm yetkililere bir kez daha özel olarak sordum; aldığım malum cevap: "Hayır yasak; kesinlikle çıkamaz!"...



Konuya ilişkin mesleğimin doğası gereği yaşadığım iki anımı izninizle paylaşmak istiyorum:

Birinci sınıfı okuturken bir öğrencim(Adem), avazının çıktığı kadar bağırarak gözyaşları içerisinde yanıma geldi:

"Ben sana bağırdım duymadın... İşte şimdi altıma yaptım!"


Diğeri ise; masamın etrafında toplanan çocuklarla birlikte birebir okuma-yazma çalışması yaptığım esnada..


Arkadan bir ses "öğretmenim! Aliler sırada tuvaletini yapıyorlar.." Aslında gürültü arasında konunun ciddiyetini anlayamamış olsam gerek ki.. Bir süre sonra iki Ali -birinin elinde o an için ne olduğunu kestiremediğim içi sıvı dolu bir poşetle- yanıma geldiler;


-Öğretmenim bunu al...


-Bu ne?

-Öğretmenim poşete tuvaletini yaptı Ali, ben de -poşeti tutarak- yardım ettim...

:)

Demem o ki...


Bu yaş çocukları için... çok normal

Hatta AYIP sayılmaz.


Ama...


Sayın yetkililerimizin bu hassas ve bir o kadar da insani ihtiyacın (ki Çanakkale'de yaşanılan sağlıksız ve çaresizce oluşan "ayıp" durumun tekrar yaşanmaması adına) karşılanmasının çözüme kavuşturulmasını eğitimci olarak talep ediyorum.


Zira toplum içerisinde uyulması gereken genel ahlâki kurallar vardır....


Bu durumda gelinen nokta ise, özelde gençlerimiz genelde yetişkinlerimizin istemeden olsa "arsız"lığa neden olarak, toplum bilincinin çarpıtılması söz konusudur.


O halde önümüzdeki süreçte böylesi... yaşanmaması için sayın yetkililerimizin ivedilikle sürece müdahil olması kaçınılmaz olmuştur!


Tüm adaylarımıza başarılar dileğimle, her şeye rağmen yaşamın sınavdan ibaret olmadığını hatırlatırken,


Onlara bu zorlu süreçte, "Allah yardımcıları olsun" diyelim...


Sevgi ve saygılarımla!


Image"HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR." HZ. MUHAMMED (A.S.)

1 yorum: