10 Kasım 2012 Cumartesi

Atam Seni Unutmayacağız!
























"İkinci Hz. Ömer’e büyük haksızlık


KILIÇ Ali, Atatürk’ün en yakın arkadaşlarından biri ve korumasıydı. 1919 yılından vefat ettiği 1938’e kadar O’nu hiç yalnız bırakmadı. İş Bankası Yayınları arasında çıkan anılarında, Atatürk’ün gözlerini hayata yumduğu anı şöyle anlatıyor:
“Hayatına kastedilmemesi için icabında canımızı bile fedaya azmetmiş olduğumuz büyük Atatürk hepimizin gözleri önünde, güpegündüz fani hayata veda edip gidiyor, herkes ellerini kavuşturmuş bir acz içinde duruyor kimsenin elinden bir şey gelmiyordu. Aman Yarabbi, adeta dehşet içindeydik. Hasan Rıza dayanamadı, büyük bir teessür içinde bana, ‘Kılıç bak, koca bir tarih göçüyor ‘ dedi...


Saat tam dokuzu beş geçiyordu...”
Evet, gerçekten koca bir tarih göçmüştü, ama sonrası biraz karanlık... Karanlık olmasının nedeni de, o büyük faninin, hayata veda ettiği andan itibaren unutturulması ve gözden düşürülmesi için çalışmaların başlamış olmasıdır.


Mesela...
Milli Mücadele’nin başlangıcında Zağanos Paşa Camisi’nde hutbe veren, Trablus’ta kendisine hediye edilen küçük Mushafı ölene kadar üzerinde taşıyan, Mehmet Akif’ten Kur'an’ı Türkçeye çevirmesini ve dönemin büyük din âlimi Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır’dan Kur'an’ın meali ve tefsiri üzerinde çalışmasını isteyen,”Ben Luther olmayacağım” diyen, anlaşmazlığa düştüğü halde Said Nursi ve Süleyman Hilmi Tunahan gibi din önderleri hakkında dava açtırmayan, Kuran-ı Kerim’i kendi parasıyla bastırarak halka dağıtan, Hazreti Muhammed’in türbesini yıkmak isteyen Suudi Kralı’nı “Peygamberimiz Resulün türbesinin bir taşına dokunursanız kuvvetlerimiz güneye doğru inecektir, bu hareketiniz cezasız kalmayacaktır” diye tehdit eden Mustafa Kemal Atatürk’ün cenaze namazı neden camide kılınmadı?
Benim kardeşim kafir mi?



ATATÜRK’ün ölümünden sonra devlet yönetimini üstlenenlerin görevlerini tam olarak yaptıkları söylenemez. Pakistan’ın lideri ve büyük âlim Muhammed İkbal’in “İkinci bir Hz. Ömer” dediği Aziz Atatürk’ün naaşına karşı da görevlerini tam olarak yerine getirdiklerini söylemek mümkün değil. Atatürk vefat ettikten sonra İstanbul’daki tören için Milli Mücadele kahramanlarından Orgeneral Fahrettin Altay görevlendirilmişti. Altay’ın “Cenaze namazı İstanbul’da mı yoksa Ankara’da mı kılınacak?” sorusu, hükümetin, cenaze namazının dini gösterilere yol açabileceği endişesini ortaya çıkardı. Atatürk’ün kızkardeşi Makbule Atadan ise ateş püskürüyordu:


"Kardeşim kâfir mi, neden namazını kıldırmıyorsunuz?

Fahrettin Altay da cenaze namazının kılınmasında ısrarcıydı: "Namazın kılınması şart... Bu dini bir vecibedir. Şayet kılınmazsa millet 50-100 sene sonra onu mezardan çıkarır ve namazını kılar. Namaz kılınmayacaksa beni görevden affedin." Başbakan Celal Bayar da "Kim demiş cenaze namazı kılınmayacak diye" deyince, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak, İlahiyat Fakültesi Kelam İlmi ve İslam Felsefesi Ordinaryüs Profesörü Mehmet Şerafettin Yaltkaya’nın görüşünü aldı. Yaltkaya’ya göre, cenaze namazlarının muhakkak camilerde kılınması yolunda kesin bir kayıt yoktu.
Neden kayıt dışı bırakıldı?



DİYANET İşleri Başkanı Mehmed Rıfat Börekçi’nin görüşü ise net ve açıktı: “O’nun cenaze namazı, tertemiz hale getirdiği bütün vatanda, bu farizanın yerine getirilebildiği her yerde kılınabilir.”
Dinen sakıncası olmadığı anlaşılınca, namazı Dolmabahçe Sarayı’nın bahçesinde Prof. Yaltkaya kıldırdı. Ancaaak... Burası çok önemli: Her ayrıntısı kaydedilip yayımlanan resmi program metninde, Atatürk’ün ölümünden dokuz gün sonra kılınan cenaze namazı kayıt dışı bırakıldı. Neden? Böyle bir emri kim verdi, neden verdi?
Atatürk düşmanlarının eline bir koz vermek için mi?" 16 Kasım 2008, Sırrı Yüksel CEBECİ, TERCÜMAN Gazetesi




Emperyalizme boyun eğmeden,

Yedi düvele meydan okuyan,

Büyük ATATÜRK...

Sana selam olsun!

Bugünlerimizi bize sağlayan Ulu Önder Büyük Atatürk'ün ölümünün 74. yılında ona olan bağlılığımız ve sevgimizle birlikte saygıyla anıyor, sonsuz minnet ve şükran duygularımızı sunmanın haklı gururunu ve heyecanını bir kez daha yüreğimizde taşıyoruz...

Seni dün olduğu gibi bugün de derinden özlüyoruz...

Ruhun şad olsun!


Sevgi ve saygılarımla!



Image"HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR." HZ. MUHAMMED (A.S.)


4 yorum:

  1. Merhabalar,

    Türkiye Cumhuriyetinin banisi, büyük devlet adamı ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ü, sonsuzluğa uğurladığımız günün 74. yıldönümünde onu bir kez daha özlemle, saygıyla, sevgiyle ve rahmetle anıyoruz.

    "Büyük liderler için kuşkusuz ki matem değil; fikirlerine sadakat gereklidir." fikrinden hareketle 10 Kasım tarihini bir matem ve milli bir yas günü olarak kabul etmek yerine, fikirlerine yönelmek için bize verilmiş bir fırsat olarak görmekteyiz.

    Demokratik, laik ve çağdaş değerlerinden oluşan kişiliğindeki bütünleştirici kimliği ve bilimi kılavuz edinmiş olan anlayışı ile Atatürkçü Düşünce Sistemi, TC. Devletini milleti ile sonsuza denk bölünmez bütün olarak yaşatacak, en büyük ateşleyici güçtür.

    Bu duygu ve düşüncelerle, ilke ve devrimleriyle hiç sönmeyecek bir meşale misali aydınlattığı uygarlık yolunda kararlı ve de istikrarlı ilerleyişimizi sürdüreceğimize, manevi huzurunda söz veriyor ve kendisini rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  2. "Bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak isteyen gayretler belirebilir. Fikirlerimi inkâr edenler ve bana taan edenler çıkabilir. Hattâ bunlar benim yakın bildiğim ve inandıklarım arasından bile olabilir. Fakat, ektiğimiz tohumlar o kadar özlü ve kuvvetlidir ki, bu fikirler, Hind'den, Mısır'dan döner, dolaşır gene gelir, feyizli neticeleri kalpleri doldurur!"
    Mustafa Kemâl ATATÜRK, 1937

    RUHUN ŞAD OLSUN ATAM, ÖZLEM VE SAYGIYLA ANIYORUZ...

    YanıtlaSil
  3. Atam'ı nasıl unutabilirim ki;Bu topraklşara bakerken, Onu nasıl unuturum karşımdaki özgürlüğe bakarken,nasıl unuturum her zaman canım Atam kalbimde atarken...Bugün büyük bir matem ve yas içindeyiz.Haklıyız da bizi böylesine hür kokan topraklara kadar elini uzatmış,özgürlüye el vermiş olan büyük önderimizi kaybettiğimize yanmakta.Atam seni çok seviyorum seni büyük bir övgü ve sitemle anıyorum.
    Fadime ilter

    YanıtlaSil
  4. Atatürk'ü kara çalmak için yobazlar, hainler boş durmuyorlar yok namazı kılınmamışmış...yok şöyleymiş, yok böyleymiş..bin türlü iftira bu yobazlar bir de dindar olacaklar yatacak yerleri olmayacak..asıl onların cenaze namazlarını kılmamak lazım..
    Başka bir blogda gördüğüm bir cümle: çok sevdim size de yazmak istedim

    Kasımda aşk başkadır çünkü ölümsüz bir aşkı anlatır.:)
    sevgiyle kalın

    YanıtlaSil