"Haşhaşiler"...
Basın yayın organları harıl harıl bu konuya değinedursun....
Ben de "Fedailerin Kalesi ALAMUT"u okuyordum. Hâl böyle olunca okuduğum kitap birden güncel oldu...
Maden ki okuduğum kitap Türkiye'nin gündemine düşmüş ve cümle âlem bunu konuşuyor...
E o zaman... Ben de birkaç kelâm edeyim....
:)
Alamut kalesi; Alamut İsmâilî Devleti’nin merkezi durumunda olan ve sarp dağların tepesinde, İran'da bulunan bir kaleye verilen isimdir.
11. yüzyılda kendisini peygamber ilan eden Hasan SABBAH, fedailerini, bölgede hakimiyet kurmak için intihar suikastçilerine dönüştürür...
Hasan SABBAH arkasında güçlü bir silahlı örgüt ve sadece İran'da değil tüm Mezopotamya 'da korkutucu bir askeri ve siyasal güç bırakmıştır. Tarikat Moğol istilası yıllarına kadar ayakta kalmıştır.
"Neden Seyduna gelmiş geçmiş tüm insanların en kudretlisidir. Çünkü ALLAH ona cennet kapılarını açacak anahtarı vermiştir."
"Bize düşen buna inanmak.."
Siz, fedai olarak yetiştirilen gençlerin temel amacı kutsal davamıza kendinizi adayıp, nihayetinde de şehitlik mertebesine ulaşmaktır. Bu itibarla da diğerlerinden her açıdan farklı olmalısınız.
(...)
"Seyduna'nın yasakları sizi korkutmasın. Sadece bilin diye anlattım. Zira içinizde Seyduna'nın emirlerine uymayıp, sonsuz cennete girme şansını sırf gelip geçici zevkler uğruna feda edecek kimse yok, bunu bilyorum. Her emri başka bir yola sapmaksızın yerine getirecek olan sizleri sonsuz mutluluğun beklediğini aklınızdan çıkarmayın. Bu öyle bir mutluluktur ki; mübarek davamız uğruna şehit düşenler kristal berraklığında akan derelerle süslü bahçelere girecekler. Sırça köşklerinizde, yumuşacık yastıklarınızda dinlenecek yemyeşil bahçelerde dolaşacaksınız. Nadide çiçeklerle dolu bu bahçeler misler gibi kokuyor olacak. Badem gözlü, narin kızlar size en güzel nimetleri sunacak, hepsi sizin emrinize amade olacaklar!Tüm arzularınızı yerine getirecek bu kızlar Allah tarafından ebediyen genç ve bakire kalacak biçimde yaratılmışlardır. Eğitiminiz tamamlandığı anda bu zevkleri tatmaya hazır hale gelmiş olacaksınız. Allah sizlere açılacak bu bahçelerin anahtarını Seyduna'ya verdi. O da bu kapıları ancak emirlerine harfiyen uyanlara açacak. Böylesi mükafatlar ortadayken kim bu yoldan sapar ki?" Fedailerin Kalesi ALAMUT sf: 114-115, Vladımır BARTOL
Kendilerini feda edenlere öbür dünyada verilecek ödüllerin gösterilişi...
Tarikatın en önemli düsturu; "Hiçbir şey gerçek değil, her şey mübah."
Neticede Hasan SABBAH "nihilist" (Nihilizm=hiççilik) öğeler taşıyan ve tüm ideolojileri reddedip, yalnızca kendi gücünü oluşturmasına olanak verecek bir sistem kurmuştur.
Hasan SABBAH ve Alamut Kalesi ile ilgili basında, "insanların uyuşturulduğu sonra intiharcı olarak kullanıldığı" filan yazılıyor...
"Haşhaşiler"in korkunç gerçeği;
Hasan SABBAH, din, Allah, Kur'an diyerek 15-16 yaşlarındaki delikanlıları, "cennet vaadi"yle kandırıp onları önce haşhaşla uyuşturuyor, ardından yemyeşil vadilerde kurulmuş sahte "cennet"teki görevlendirilmiş güzel kızlarla birlikte çeşit çeşit yiyecekler, bol şarap ve uyuşturucunun etkisiyle kendilerini "cennet"te zannetmelerini sağlıyor. Fedailer tekrar uyuşturularak kendi odalarında gözlerini açtıklarında, bundan sonra yaşadıklarını öteki fedailere de anlatarak, oyunun parçası haline geliyorlar. Bundan böyle verilen ölüm emirleriyle birlikte fedailer, Hasan SABBAH'ın birer intihar suikastçisi olurlar...
Bugün bu aldatmalar günümüzde de geçerliliğini korumakta... İnsanlar "cennet vaadi"yle kandırılmakta... İşte bu anlamda yakın geçmişte gazetelere düşen benzer haberler:
"El Kaide ve bağlı örgütleri tarafından ‘cihad-cennet vaadiyle kandırılıp Suriye’ye savaşa götürülen Frankfurtlu Vedat’ın son çarpışmalarda vurulduğu öğrenildi. İsmi henüz öğrenilemeyen bir Türk gencinin öldüğü diğerinin de küçük bir gruba kumanda ettiği belirtiliyor.
‘CENNETTE BULUŞURUZ’ DEMİŞTİ
Ailesine daha önce YouTube aracığıyla “Anne, kız kardeşimi de al camiye git. Türban takın, kuranı oku, anlamaya çalış. Ben şehit olursam, inşallah cennette buluşuruz” diye mesaj gönderen gençten bu kez ailesine yaralanma haberi geldi. Aileye ulaşan bilgiye göre, henüz ergenlik çağındaki Vedat kolundan yaralandı ama yarasının nasıl olduğunun henüz tam bilinmiyor." 21 Eylül 2013,
"İNTİHAR EYLEMCİLERİ PERİLERİN KOYNUNA DÜŞMEKLE ALDATILIYORLAR
Bölgede silahlı çatışmalarda yer alan radikal İslamcı gruplar ve intihar eylemcilerine yüklenen Ahmedinejad, “Bir avuç aptalı bulmuşlar, onlara ‘bu düğmeye basarsan yüzlerce perinin koynuna düşeceksin, peygamberle birlikte namaz kılacaksın’ diyorlar. Kadınları ve çocukların başını kesen, şehirleri ve köyleri yıkan bu gruplar, aslında Siyonistler ve sadece görünümleri Müslüman’dır. Bunlar sadece Müslümanları öldürür” dedi." 2 Ağustos 2013, Hürriyet
Bu haberler 11. yüzyıldan değil, ne yazık ki 21. yüzyıldan!
Sevgi ve saygılarımla!
"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)
Merhabalar Tülay Öğretmenim.
YanıtlaSilGüncel bir konu olması hasebiyle kaleme alarak bizleri bilgilendirdiğiniz "Haşhaşiler" yazı dizininizi okudum. Önce size verdiğiniz bilgiler için teşekkür eder, kaleminize ve yüreğinize sağlıklar dilerim.
Hasan Sabbah'ı ve onun hikayesini duymuştum, ama Haşhaşiler'i ilk defa duydum. Gerçekten merak etmiştim. Tam araştırmaya geçecektim ki, baktım siz konuyu ele alınca hemen sizin blog sayfanıza baktım ve ihtiyacım olan bilgiyi blog sayfanızdan aldım.
İslam dinini böyle çarpıtmak suretiyle insanları kandıran ve felakete sürükleyen Hasan Sabbah gibi bir zihniyetin hala günümüzde değişik versiyonları ile insanları kandırmaya devam etmesine pek şaşırmadım doğrusu.
Selam ve dualarımla.