Pasifik’teki Birleşik Devletler Ordusu’nda on sekiz ay görev yapan Norman MAİLER; her ne kadar Vietnam karşıtlığına katılmış bir gösterici gibi anlatılmaya çalışılsa da, aslında o, Amerika'nın çıkarları doğrultusundaki eserleriyle kaleme aldığı kahramanları sayesinde, belki de davranış ve düşünce bozukluğunu ortaya çıkarıcı, yani hastalıklı kişiliklerin yaygınca desteklenmesini el altından sağlayan, "kahraman"ların yazarıdır.
Yani; Amerikan "kahraman" kültürüyle yaratılan ırkçı,hasta ve kadın düşmanı karakterlerin edebiyatçısı Norman MAİLER. Nitekim, "Çıplak ve Ölü" adlı ödüllü kitabının kahramanı, yaşamının büyük bir bölümünü kin, nefret ve öfkeyle geçirmiş Çavuş Croft. Aynı zamanda kitabın kahramanı Croft; faşizmin net bir şekilde ortaya konulmuş bir kişilik örneğidir.
2. Dünya Savaşı'ında görülen ve yine aynı şekilde içinde bulunduğumuz zaman diliminde de yaşadığımız Irak, Afganistan Savaşlarında görüldüğü üzere; insanların bakar kör haline getirildiği gerçeği nasıl yorumlanmalı dersiniz?..
Bu kısa ayrıntıdan sonra basından öğrendiğimize göre;
"Nobel Edebiyat ödüllü Türk yazar Orhan Pamuk, ABD'nin en saygın edebiyat ödüllerinden "Norman Mailer Yaşam Boyu Başarı Ödülü'ne" layık görülmüş...
Şimdi bu haber üzerinde izninizle biraz durmak isterim:
Eh, ne diyelim... bu taptaze ödül, Orhan PAMUK'a hayırlı uğurlu olsun!!! Zira ödüllere doyamayan ve ödülden ödüle koşan üstün başarılı sözde yazarımız Orhan Pamuk bunu çoktaaan "hak" etti bile... Nasıl "hak" etmesin ki!!! Kendi milletini "soykırım" yapmakla itham edebilecek kadar da görünürde asıl mesleğinin "tarihçi" olduğu (!) ortaya çıkıyor... Hem bu teziyle dünyaca ünlü yazarlık ünvanını ele aldı! Hem de görüldüğü üzere, dünya siyasetine hizmet etti! Ve de emperyalist güçlere çıkar sağlamasıyla da, ayrıca "tarihçi" ünvanını ele geçirmiş oldu!!!
Ne güzel!!!
"Kim bu cennet vatan uğruna olmaz ki feda" dizesinin, Orhan PAMUK için;
"Kim bu şan, şöhret uğruna olmaz ki feda" ifadesine dönüştüğünü görüyoruz!!!
Sözün özü; Amerika'da "en saygın ödül" olarak geçen, "Norman Mailer Yaşam Boyu Başarı Ödülü" aslında, "Baskına baskın" anlayışının kitlelere psikolojik olarak, işlenmiş yöntemidir.
Nedir o?
Bakınız, durup dururken kalkıyor Amerika, japon adasını işgal ediyor!!! E adamlar da buna karşılık savunmaya geçer değil mi? Peki bu durum, dünya kamuoyuna ve kendi vatandaşlarına nasıl izah edilir? İşte Norman Mailer gibi sözde insancıl duyguların kaharamanlığı altında, Amerikanın hastalıklı ruhlarını yaratarak, bunların genişlemesini sağlamaktır!
Şimdi ne diyormuş, bu yazar? "Savaşların lüzumsuz" olduğunu anlatıyor. İyi de savaş ortamını kim yaratıyor? İnsanlar, bu durum karşısında; "aman savaş lüzumsuz, biz de direnmeden teslim mi olalım?" desinler. O halde savaş ortamını yaratanları sorgulayıp eleştireceğine tam tersi işgalci güçlerin askerlerini kamuoyu önünde acındırarak (ki Norman Mailer'in yaptığı gibi) bu duygular üzerinde savaşa destek vermek olmaz mı?
İşte "Çıplak ve Ölü" ve konusu;
"Amerikalıların savaşta küçük bir japon adası olan Anopopei'ye yaptığı çıkartmayı anlatır.
Fakat çok ilginç bir şekilde savaş sahnelerindense askerlerin psikolojileriyle ilgilenmiştir"
Yine;
"Askerlerin çıkartma öncesi gemideki düşünceleri, adeta yarınları olmadıklarını hissettikleri için umarsızca gemide kumar oynamaları ve adada her zaman içlerinde var olan, "acaba bir daha evimi görebilecek miyim?" düşüncelerini kaleme alarak, kamuoyunu "duygu sömürüsü"yle Amerika ve bu anlamda işgalci güçlerin halklarını yanına çekmekten öteye geçmeyen gizli bir hizmettir. Şayet bu durum böyle olmasaydı, "Fransa'nın en prestijli ödüllerinden biri olan Legion d'Honneur" ödülünü alabilir miydi? Peki bu bağlamda bugün Irak'a yapılan işgali de bizler Norman MAİLER'in işaret ettiği yönde mi değerlendirelim dersiniz?
Pekii, siz, hiç gördünüz ya da duydunuz mu, emperyalist ülkelere hizmet etmeyen bir yazarın ödül aldığını? Ya da ne bileyim adına ödüller düzenlenerek, ünlenmesinin sağlandığını?
O halde ödülden ödüle koşan, Amerika'da yaşayan, "ödül"ler şampiyonu Orhan PAMUK, kimlere hizmet etti? Zira Türk milletine hizmet etmediği ortada...
Ne bileyim belki de onun için ben, bu "ödüllü" yazarımızdan gurur duyamıyorum herhalde!
Bilmem bu duygularım bu teşhise uyuyor mu?
Zira bilakis Orhan PAMUK, her ödül alışında;
İçim sızlıyor...
Yüreğim bir fena oluyor...
Ve yine bu bağlamda;
Bugün Irak'a yapılan haksız işgali de bizler, Norman MAİLER'in işaret ettiği yönde mi değerlendirelim dersiniz?
Belki ileride Irak gerçeği, bakarsınız Norman MAİLER gibi "kahraman" yazarlar tarafından çarpıtılarak, emperyalist güçlerin askerlerinin yaşadığı psikolojik travmaları, edebi bir şekilde kaleme alınır; ve Orhan PAMUK gibi yazarlar da bundan NEMALANIR!
Ne dersiniz?
Sevgi ve saygılarımla!
müthiş bir blog tülay hanım emeğinize sağlık gercekten çok cesaretlisiniz sizi tebrik ediyorum size ne kadar teşekkür etsek azdır
YanıtlaSilALLAH derim.
YanıtlaSil