31 Mayıs 2013 Cuma

Aaa... Sonuç Mutsuz Çıkmış... Hayret!






 "OECD Kaliteli Yaşam Anketi'nde Türkiye 34 ülke arasında sonuncu oldu.

Avustralya, güçlü ekonomisi sayesinde son üç yıldır, durumu en iyi, dolayısıyla en mutlu ülkelerin başında geliyor.

Avustralya ile birlikte İsveç, Kanada, Norveç ve İsviçre de bu yıl ilk beşe girdi." 28 Mayıs 2013

Kıssadan Hisse: 

Yani... Geri kalmış ya da gelişmekte olan 3. dünya ülkelerinin yeraltı ve yerüstü zenginliklerini kâh silah zoruyla gasp ettikleri için, kâh sinsi planlarıyla örtülü  sömürerek refah içinde yaşayan Haçlılar "mutlu"...

Biz mi?

"Efendiler"in araştırmasına göre, 34 ülke arasında sonuncu olmuşuz, mutlulukta...


Medeni ve özgür bir toplum ne ister?

Kimsenin kimseye kulluk etmemesini

Kimseyi kimseden üstün tutmayacak şekilde eşit koşulların hakim kılınmasını

İnsanların aklına hitap edilmesini

Aklın nefisten üstün olmasını

Ve...

Bilimsel koşullara dayalı eğitimin sürdürülmesini...

Hâl böyleyken...

Adapazarı'nda 2 çocuk annesi 25 yaşındaki Aslı Can, gece evine giderken cadde ortasında üzerine benzin dökülerek yakıldı.

Şehit annesinin -şehit olan oğlu için- ağlamasına "onun ağlaması bana iyi geliyor" diyen âkil...

Milletvekili Gültan Kışanak ve yine İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder Adıyaman'da parti otobüsünden halka seslendikleri sırada, alana gelenler büyük bir Türk bayrağı açtı. Protesto sırasında Milletvekili Önder, vekili olduğu kendi halkına; "köpek, köpek..." diye bağırdı.

3 Mayıs 2013 günü  Iğdır'dan acı haber geldi; 2 fidanımız hainlerin döşediği mayınla şehit edildi.

Belçika'ya giden tiyatro sanatçısı ve sunucu Kenan Işık, Belçika'ya giriş yaparken sınır polisi tarafından Türk ve Müslüman olduğu için uzun süre sorguya çekilerek nezarette tutuldu.

En son tedhiş haberi Reyhanlı'dan geldi. Resmi rakamlara göre patlamalarda can kayıbı'mız; 52 kişi...

Yani...

Bir taraftan içeride ve dışarıda maruz bırakıldığımız olayların yarattığı korku ve endişeyle, karşı karşıya...

Öte yandan, "mutlu ülkeler"ce plânlanmış yüz yıllık bir hesaplaşmayla, yüz yüze...

Millî ve manevî tüm değerleriyle birlikte baskı ve tehdit altına alınan Yüce Türk halkı...

Tabii ki de mutsuzlukta 1. olacak... 


Sevgi ve saygılarımla!


Image"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)


27 Mayıs 2013 Pazartesi

Ne Çektik Senden Be...
















Pink Floyd topluluğunun vokalisti ve besteci, Roger Waters...

Özellikle "The Wall" albümüyle insanların bilincinde önemli yer edinen İngiliz müzisyen...


Bizim dışarıdan destekli "yazar" Elif ŞAFAK, dünyaca tanınan Roger WATERS'le bir söyleşide bulunmuş...

Söyleşi tam da Elif ŞAFAK'a uygun... Zira sorular ayarlı, ama ne yazık ki düşünülenin aksine, Roger Waters ayarlı cevap yerine, olması gerektiği gibi gerçekler üzerinden yola çıkarak "kral çıplak" dercesine haykırmış...

Elif Hanım, dünyada olup bitenleri görmezden gelip, evrensel anlamda müziğiyle ve yorumuyla ün yapmış bir kişiye, ki dünyanın toplumsal anlamda sorunlarını kendine dert edinip o yönde sanatını icra eden ve tanınan Waters'e, illâ tutturmuş; ülkemizin Ulusal kimlik "sorunu" var falan diyerek, zorlama cevaplar arıyor...

Malum, arkadaş bu konuya takıntılı... Zaten kendisini "ün"e, şöhrete  kavuşturan nokta da burada başladı ya...

N'apacaksın mecbuuur!  :)

Pekii... Roger WATERS nasıl birisi?

Roger Water'in bir "hayranı" olduğunu söyleyen Elif Hanım, belli ki bu hayranlığı tıpkı yeni yetme 15'lik genç kızların  ruhuna eş değer cinsten. Zira Roger Waters'in ve sanatçılığının asıl sorgulanması ve özellikli olan tarafı; onun evrensel anlamda gerçek sanatçı olma özellikleridir. Yani ruh'u. Ne diyor bu konuda R. Waters;

"Elif ŞAFAK: ... Kendinizi küresel bir ruh, bir dünya vatandaşı gibi mi görüyorsunuz?

ROGER WATERS: Bakın, ruh deyince tehlikeli sulara giriyorsunuz."

Kısaca:

Roger Waters, "17 yaşında iken araba ile ingiltere'den hareket ederler. Türkiye'yi de boydan geçerek Lübnan'a varırlar. Burada arabaları bozulur ve yolda kalırlar. Yol arkadaşı Afganistan'a devam eder. Roger Waters ise otostop ile geri dönmeye karar verir, beş parasızdır.

Beyrut'ta araç beklerken duran bir taksideki tek bacağı olmayan Arap onu evine davet eder. yemeğini paylaşır. Adamın kambur bir karısı ve ufak bir bebeği vardır. Roger yemek yerken kadının yemediğini görür, onun yemeğini yediğini düşünür. Odalarını uyuması için ona verirler. Ertesi gün ayrılırken, Roger misafirperverlikleri için teşekkür eder. Karşılığında ev sahibi ona teşekkür etmektedir, evlerinde kaldığı için.

Hayatımı değiştiren gece olarak konserde lanse edilen bu şarkı da Roger Waters, çok az şeye sahip olan bu fakir ailenin onunla paylaştıklarını anlatır. Beyrut'daki savaştan sonra bu ailenin ne olduğunu sorar. Halen süren savaşta zarar gören bölgedeki insanları sorgular." Ekşi Sözlük


Tam da bugünlerde Lübnan karış(tırıl)ırken hatırladığım Roger WATERS'in "Leaving Beirut" isimli  yazdığı şarkı'sı...
O şarkının sözleri, gerçek hayatın bir kesitinden alınarak yazılan ve kendisinin bizzatihi yıllar önce yaşadığı anısının hikayesini anlatıyor... O nedenle R. WATERS, kendi ülkesinin başbakanına (Tony Blair), Amerika Başkanı'na karşı öfke duyacak kadar, isyankar bir ruha sahip...

"Benim adıma değil, Tony, sen büyük bir savaş liderisin,
Terör hala terör, kim nasıl koyarsa koysun kuralı
Tarih hiç yazılmadı ki lanetlenenler veya yenilenler tarafından
Şimdi Cengiz Han'ız, Lükreş Borjiya'yız, Sam'ın oğluyuz biz
1961'de evlerine aldılar o çocuğu onlar
Merak ediyorum ne oldu onlara
Lübnan denen o kaynayan kazanda" Leaving Beirut'de küçük bir kesit
http://www.youtube.com/watch?v=f0HWEieyMto

Diyeceğim... Elif ŞAFAK'ın asıl sorması ve söyleşinin ana damarı işte  bu şarkı ve hikayesi olmalıydı!


Zira bugün aynı bölge, yani Lübnan ve coğrafyası yine kan gölü haline getirildi, dünya bir savaşa sürükleniyor ve de Roger bu sebeple başta kendi memeleketi İngiltere'den "utandığı"nı dile getiriyor. Roger'in  Elif Şafak'ın ayarlı sorularına rağmen verdiği mesaj oldukça net, anlamlı ve bir o kadar da dikkat çekici...

"Roger Waters: İngiliz'im ama pişmanlıklarım var tarihe bakınca. Kibirli mirasımız küresel ekonomik dengeler çerçevesinde şekilleniyor. İngiltere’de yaşarken halkın üzerindeki saçma sapan ekonomik dayatmalardan çok şikâyetçi" olduğunu söylüyor.

Hâl böyleyken, bunların nedenlerini sormayıp da, ekmeğini yediği kendi ülkesinin ulusal barışına ve de "bilhassa ulusal kimlik" tartışmasını kışkırtmaya yönelik cümleler ifade eden Elif Hanım'a sormak istiyorum: 

Buradan nereye varmak istiyorsun?

Ve yine "Roger Waters: İsrail’in Filistin’de yaptıkları akıl alacak gibi değil"

"Roger Waters: Türkiye laik ve demokratik bir ülke. Kimliğini bulmak ve birlik içinde yaşayabilmek için mücadele veriyor. Hem de sadece kendi içinde vermiyor bu savaşı. Politik ve dinsel köktencilikle benim uzaktan gördüğüm kadarıyla epeyce kahramanca mücadele ediyor…"

"Roger Walters: Eğer Türkiye’de yaşayanlar ülkede olup bitenlerden medya aracılığıyla haberdar olabiliyorsa bu bile bir şeydir. Bazen başka ülkeler diğer ülkelerin iç politikasına o kadar karışıyor ki olup bitenlerden gerçekten bihaber olabiliyor ülkenin halkı, dolayısıyla da karar süreçlerine katılamıyor. Özgür irade çok önemli bir kavram." diyor...
http://fotoanaliz.hurriyet.com.tr/galeridetay.aspx?cid=69372&rid=4369&p=1

Ama sen bu isyan dolu ruh'un dikkat çekici sözlerinin üzerinde bile durmadın...

Bizim Elif, "Kendince" yapmış bir söyleşi işte...

Hakikaten düzmece sorularla bir "röportaj" yapmışsın, ama karşılığında aradığın cevapları bulamamışsın... 

Son bir not da basına: 

Bu röportajı ön plana çıkaracak onca konuşmanın arasından cımbızla çekerek bulunan üst manşet:



Anlaşılacağı türden ve  hiç âlâkası olmayan "Genelev macerası..." olmuş ya... Pes!

Ve...

Sağlam bir duruş sergileyen Roger Waters'a teşekkürler, seni bu yüzden büyük beğeniyle dinliyor, hayranlık duyuyorum... 

Elif Hanım'a gelince: 

Ne çektik senden be... :)


Sevgi ve saygılarımla!


Image"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

25 Mayıs 2013 Cumartesi

Güneş Balçıkla Sıvanmaz


"O kişisel kazanç ile ün peşinde koşan bir diktatör değil gelecek kuşaklar için sağlam temeller atmaya uğraşan bir kahramandı." Prof. Walter LWRIHT Jr.











Günümüz diktatörleri'nden...

40 milyar dolar serveti, altın kaplama uçakları ve 7 bin arabası olan, 1188 odalı sarayda yaşayan Brunei Sultanı Hassanal Bolkiah











Dünyanın en zenginlerinden biri olan Suudi Prensi El Velid bin Talal, dünyanın en büyük uçağı A380'i kendi zevkine göre döşetiyor. 863 milyon liralık uçan sarayda konser salonu, otomobil garajı hatta Türk hamamı bile var








Yunan adalarının müdavimi Katar Emiri Şeyh El Tani, Yunanistan'da 6 ada satın aldı.



Katar Emirinin yurt dışı seyahatlarında yanında götürdüğü gözde eşi olan Mozah bint Nasser, 30 milyar Euro servete sahip eşi sayesinde dünya jet sosyetesinde önemli bir yere sahip.

Geçmişteki faşist liderlerden...

Hitler, Mussolini gibi faşist liderler, alt yapısı bilim dışı ve aldatmaca üzerine kurulan ideolojileriyle insanları baskı altına aldılar ve tarihe kara leke olarak geçtiler...

Tıpkı bugün onların fikirlerini izleyen Almanya'daki neo-faşist Naziler gibi. Bu ırkçı hareketler, "işsiz güçsüz sokak serserilerinden, uyuşturucu bağımlılarından, cani ruhlu insanlardan oluşmaktadır" ve faşist karakterin tüm özelliklerini üzerlerinde taşıyorlar... Yani faşizmin temel hedefi olan, kan, hırs ve fanatik ruha sahip olma gibi.

 Sahi...    

Atatürk öleli tam 75 yıl oldu... Türk halkı yediden yetmişe onu, her geçen gün kat kat artarak büyüyen bir sevgiyle bağrına basmaya devam ederken, birileri O'na "faşist", "diktatör" diyerek faşizmin âlâsını yapmaya çalışmıyor mu?

Ve...

Sözüm; eli kanlı tedhiş örgütü elebaşısı ve bebek katilini faşist olarak görmeyip de, Atatürk'e "faşist" deme küstahlığını gösteren; ve "profesör" ünvanıyla söylemini sözde bilimsel bir şeymiş gibi sunan Baskın ORAN'a; gerçek manada faşizmi iliklerine kadar yaşamış bir milletin yani  Alman Illustrierte Dergisi'nin Atatürk için yazılan bir değerlendirmesiyle olacaktır:


Atatürk'e ithafen:

"Kendisinin tarihsel büyüklüğü, yapıtı olan yeni Türkiye'ye bakılarak bu günden ölçülebilr. Çelik gibi azim ve çabası, uzağı gören akıl ve bilgelikle birleşmiş olan bu gerçek halk önderi ve devlet adamı; Anadolu dağlarının en uzak ve ıssız köşesindeki köylere bile başka bir ruh aşılamıştır."

Sorum çok açık:

Hangisi faşist?!

Sevgi ve saygılarımla!


Image"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)


21 Mayıs 2013 Salı

Haçlıya Hak, Bize Yok!
















"Damdan adam atan"

"Öldürdüğü düşmanının kalbini yiyen"

Ceset parçalayan...

Siz bu çağda böyle vahşetleri yaşayan bir Batılı ülke gördünüz mü?

Göremezsiniz, zira Batılı ülkeler akıldan, bilimden uzaklaşmıyorlar... O sebeple onlar etnik kökenli mezhepsel bir çatışma içerisine asla düş(ürül)müyorlar.

Peki doğu'ya ilerledikçe ne görüyoruz?

İç çatışmalar, savaşlar mezhep ayrılıkları, etnik ayrışmalar..

Irak, Afganistan, Libya, Suriye...

Reyhanlı'da patlatılan bombaları göz önüne alırsak,

Bu duruma Türkiye de dahil edilmek isteniyor!

Velhasıl...

Maksat kan gövdeyi götürsün...

Etnik ve mezhepsel ayrılıklarla insanlar çatışmalara sürükleniyor,

Ortalık kan revan...

Yanmış cesetler, harabeye dönmüş şehirler...

Bu fitneyi çıkaran Batılı güçlerin ülkelerinde neler oluyor?

Amerika'da:

"Ben Amerikanım"

Fransa'da:

"Ben Fransız'ım"

İngiltere'de:

"Ben İngiliz'im"

İtalya'da:

"Ben İtalyanım"

İspanya'da:

"Ben İspanyol'um"

Almanya'da:

"Ben Alman'ım"

Yunanistan'da:

"Ben Yunan'ım"

Rusya'da:

"Ben Rus'um"

...

Kısaca: Haçlı rahat...

Kendilerine gelince  millî değerler hak, ulus ol'mak şart!

Türk'e gelince...

"Ben Türk'üm" demek, millî değerlerine ve birliğine , tarihine, dil'ine, vatanına, bayrağına, kültürüne,  birikimine... sahiplenmek "faşist"lik, "ırkçı"lık oluyor...

Niye mi?

Geri kalmış ülkelerin ve Arapların modeline sokulmak isteniyoruz da ondan...

Yani;

Kürt, Türk, Laz, Çerkez...

Sünni, Alevi

Geri kalmış ülkeler ve Araplar mı?

Cemaat, kabile, aşiret, tarikat, şeyhlik, emirlik, diktatörlük, sultanlık...

Ulus olmanın dışında Allah ne verdiyse...

Sözde "din" ve töre baskısı altında onun bunun kölesi olarak sürünüyorlar

Ki...

Allahu ekber nidalarıyla birbirini kesen, kalbini söken, yiyen, damdan atan... Müslümanın müslümanı "hizaya getirmek" için kendini "görevli" sayıp boğazlaşan gırla gidiyor...


"Irak Başbakanı, camilere yönelik düzenlenen saldırıları kınayarak Iraklılara ortak cuma namazı kılmaları çağrısında bulundu.

Yazılı açıklamada "Irak'ta camilere ve namaz kılanlara yönelik saldırıları gerçekleştirenlerin hem Şiilerin hem de Sünnilerin düşmanı" olduğunu belirtti" 19 Mayıs 2013


"Irak'ta acı bilanço: 142 ölü, 375 yaralı" 18 Mayıs 2013

"Güne çatışma ve patlamalarla başlayan Irak'ta 26 kişi hayatını kaybetti, 44 kişi yaralandı." 20 Mayıs 2013


Anlayacağımız; etnik köken ve mezhepsel  ayrışmanın içine düşen bölgemiz ve coğrafyamız;

Kan ağlıyor...


Sevgi ve saygılarımla!


Image"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

19 Mayıs 2013 Pazar

Selam Olsun Yüce Türk Ulusuna




















"Bağımsızlık benim karakterimdir" diyen yüce Ata'mıza ne kadar minnet ve şükran duysak azdır...

19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, büyük Türk ulusuna kutlu ve mutlu olsun...


Sevgi ve saygılarımla!


Image"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

13 Mayıs 2013 Pazartesi

Türk Ulusuna Saldırı Var!
















Reyhanlı'da meydana gelen alçak saldırı, dünya basınında da yer buldu. Buna göre bazı gazetelerin yorumları:

"Balkonlardaki Galatasaray ve Türk bayrakları olmasa görenler Reyhanlı’yı Türkiye’den ziyade savaş içindeki bir ülkenin toprağı olduğunu düşünebilir." BBC İngiliz

"Şiddet, Türk topraklarında giderek daha sıradan hale geliyor." Los Angeles Times

"iç savaş Türkiye’ye sıçradı." Sunday Telegraph

"Reyhanlı, devrimci aktivitenin yuvası. Suriye’deki iç savaşın dramatik bir sıçraması." Newsweek


Öncelikle yüce TÜRK MİLLETİ bu hain saldırının ardından çok daha iyi anladı ki, topraklarımız üzerinde oynanan bu kirli oyunun menşei hiç şüphesiz Batılı emperyalist güçlerdir,  bu bir.

Diğer taraftan ne diyor dış basın?

Efendim "Şiddet, Türk topraklarında giderek daha sıradan hale geliyor"muş.. Bunu şöyle mi anlamak gerekiyor, artık ülke topraklarımız, onların isimlendirmesiyle "ortadoğu" gerçek adıyla Arap topraklarında yaşanan kanlı savaşın bir parçası haline dönüş(türül)üyor...

Hani her gün neredeyse patlamaların yaşandığı ve de onlarca insanın öldüğü, ama bu ölümlerin dünya kamuoyunun umurunda bile olmadığı bu "sıradan"laşma, o olsa gerek...

"Balkonlardaki Türk bayrakları olmasa, görenler Reyhanlı'yı savaş içindeki bir ülkenin toprağı olduğunu düşünebilir" diye yorumlamışlar...

Demek ki neymiş?

Reyhanlı savaş alanı... Büyük Türk halkı anında birliğine sahip çıkarak, milli bütünlüğümüzün vazgeçilmez sembolü olan Türk bayrağının altında birleşmeyi, acılarına rağmen birinci görevi sayıyor!!!

"iç savaş Türkiye’ye sıçradı" Büyük bir hevesle bölge coğrafyasında gerçekleştirdikleri kardeşi kardeşe boğazlatma planlarının aynısını, büyük Türk milletine uygulama planlarının ön hazırlığı olan Reyhanlı, onlar için büyük bir istekle yıllardır beklenerek özenle hazırladıkları ortam...

Ki o sebeple olsa gerek, önce eli kanlı tedhiş örgüt PKK'lı çapulculara "aktivist" dediler...

Şimdi de kirli oyunlarına oyuncu olarak seçtikleri lejyonerlerine "devrimci" demişler...

Kan içici emperyalistlere diyeceğim şudur ki...

Kirli ve kanlı oyununuz 1919'da olduğu üzere bilesiniz ki vallahi tut-ma-ya-cak!!!

Bak,

Mardin'de toplanan taraftarlar Reyhanlı da yaşanan ve 50 kişinin öldüğü olayı kınamak için oturma eylemi yaptı.

"Reyhanlı'da olan olaylardan dolayı bir sürü etkinliğimiz vardı. Bu etkinliklerimizi iptal ettik. Şu an oturma eylemi yapıyoruz. Reyhanlı'nın acılarını paylaşıyoruz. Sonuçta orda 50 kişi öldü. Bu olayı kınıyoruz. Kalbimiz Reyhanlı'yla"

"Acımız büyük Bütün Reyhanlı'da ölenler aileleriyle acılarını beraber paylaşıyoruz..." dediler!
http://www.sondakika.com/haber/haber-mardin-de-reyhanli-olayina-kinama-4625545/

Ve...

"BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak ve BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'e Adıyaman'da protesto..

Kışanak ve Önder, Atatürk Bulvarı'nda parti otobüsünden halka seslendikleri sırada, alana gelen grup büyük bir Türk bayrağı açtı. " 12 Mayıs 2013, Vatan


Bu milleti bölemeyeceksiniz, bu da iki!!!

Reyhanlı'daki hain saldırıyı şiddetle ve nefretle kınıyor, patlamada ölen vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum...

Büyük Türk ulusu Kürt'ü Türk'ü, Alevi'si Sünni'si bu olayla birlikte her zamankinden daha güçlü birlikteliğini muhafaza edeceğinden asla kuşku duymuyorum...


Sevgi ve saygılarımla!


Image"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

12 Mayıs 2013 Pazar

Annem...


                       Bu görüntü... Hatay Reyhanlı'dan



Reyhanlı'da 43 can'ımız hayatını kaybetti...

Annem ağlama sen... 

"Anneler Günü"n kutlu olsun...


Sevgi ve saygılarımla!


NOT: 

TÜRK'ün Adını mı Sileceksin? Şiir: Seyit Burhanettin AKBAŞ seslendiren: Mehmet GENÇSOY 
 http://burhanettinakbas.blogspot.com/2013/05/turkun-adini-mi-sileceksin-siir-seyit.html?utm_source=feedburner&utm_medium=feed&utm_campaign=Feed%3A+Bindall+%28Bindall%C4%B1%29

Image"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

8 Mayıs 2013 Çarşamba

Çok Şükür...

















"Meydana gelen sel felaketinde bir çocuk hayatını kaybederken, onlarca hayvan telef oldu."

Örneği'nden yola çıkarak...

Son dönemlerde bizleri "aydınlatmak" için yollara dökülen "akil" insanlardan biri'si demiş ki;

"40 bin can telef oldu"!!!


Ve de...

Şehitlerimizin baş katili, bölücü başı tedhiş örgütü ele başısı için de...

Bebek katili "demeyin"!!!



Ciğerimizin yandığı binlerce şehit'imiz ve binlerce çoluk çocuk demeden hayatlarını kaybeden masum insanımız "telef",

Cani oldu "masum"

!!!

E daha ne isteriz...


Sevgi ve saygılarımla!


Image"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

5 Mayıs 2013 Pazar

Gerçek mi?

















"ELAZIĞ’ın Karakoçan İlçesi’ne bağlı Burgurcuk Köyü’nde, 15 yaşındaki S.A. adlı kızın 8 yaşından itibaren cinsel istismara uğramasıyla ilgili olarak, aralarında 68 yaşındaki bir kişinin de bulunduğu 7 şüpheli tutuklandı.

"KÖYE CAMİ YAPTIRDI, KÖTÜLÜK YAPMAZ"
Öğretmenlerin konuştuğu S.A.’nın annesi, G.E.’nin köylerine cami yaptırdığını ve kızını sevdiği için çikolata verdiğini belirterek, "Bize de yardım ediyor. Kızım yalan söylüyor, iftira atıyor. Böyle bir şey yok” diyerek öğretmenlere tepki gösterdi." 2 Nisan 2013, Milliyet
http://www.memuruz.net/karakocanda-15-yasindaki-kiza-cinsel-istismara-7-tutuklama/


Bu ve bunun gibi pek çok iğrenç haberlere tanık olduğumuz olayları, "Cehalet ve saçmalık varlık içinde yüzerken, akıl ve bilgi can çekişiyor" diye anlatabiliriz sanırım...


Konuya, güç ve paraya kendilerini adayan üçkağıtçı ve sapık kimselerin toplumda gericilikten, yobazlıktan beslenen karanlık güçlerle, aydınlığın ve ilericiliğin kaynağı bilimsel ve akıl temelli eğitimcilerin  çatışmasını konu eden Emile ZOLA'nın "GERÇEK" adlı eserinden, bir kesitle cevap bulmak istiyorum. Zira Zola bu eserinde itaatkâr, bağnaz olan kadınlara ve de halka, ancak gerçek gösterildiği zaman, insanların bilinçli ve hakkını arayabilecek düzeye erişebilirliğini sunuyor.


"Küçük, beyaz yatağı bozulmamış, çocuk, yatağına bile girememişti. Yere kırık bir iskemle devrilmişti. yatağın önünde Zephiri'in boğulmuş küçük bedeni duruyordu. Yüzü kireç gibi, çıplak boynunda katilin iğrenç parmak izleri olan çocuk, iç çamaşırlarıylaydı. Kirletilmiş, yırtılmış uzun gece  gömleğinin altından iğrenç bir biçimde ırzına geçildiğini açıkça gösteren vahşice ayrılmış ince bacakları görünüyordu.. Yapılan sapık saldırı her haliyle belliydi." E.ZOLA, sf:20

"Kalabalığın asıl nedeni bu sabah ortaya çıkarılan canavarca cinayet. Kardeşler Okulu öğrencilerinden küçük Zephirin'in ırzına geçilip boğularak öldürülmesiydi. Capucins Alanın'nda işte bu yüzden iğne atsan yere düşmeyecek kadar büyük bir kalabalık vardı. Rahip Philibin, Kardeşler Okulu'nu, saygıdeğer Fulgence Kardeş ve diğer üç öğretmen kardeşleri... öve öve göklere çıkarırken...

(...)

Topluluğun duyarlılığı gittikçe arttı., hıçkırıklar duyulmaya başlandı. Rahip Gorgias, dudaklarını at gibi aralayarak boyuna çocuğun adını okuyordu. Adamın sinsice alay eden, sırıtan bir hali vardı, kazma dişleri görülüyordu.

Tören tedirgin bir havada sona erdi... Alana yığılan işçi ve köylülerin ağzında Pélagie'nin yemekte sözünü ettiği iğrenç şeyler dolaşıyordu. Geçen yıl gene bu okulda, iğrenç bir olay olmuş, olaya adı karışan rahibi, üstleri hemen gözden uzaklaştırmışlar, olayı hasır altı etmişlerdi. Bu okulda daha nice iğrenç şeyler döndüğü halde, baskı ve korku yüzünden kimse ağzını açıp tek bir şey açıklamıyordu... Suçlu yine kurtulacak mıydı?" Emile ZOLA, Gerçek, sf: 50-51-52


Ne yazık ki  günümüzde yaşanan acı gerçeğin arka planında yatan tek gerçek; Emile Zola'nın "Gerçek" adlı eserindeki kaleme alınan gerçek'lerden ibaret...

İnsan mutluluğuna düşman cehalet dogmalarından, saçmalıklardan kurtaramadığımız insanlarımızı, bilinçli düşünebilen, bilgili, özgür kafalar yetiştiremediğimiz sürece bu olaylar yaşanmaya devam edecektir! 

Unutulmamalı ki sağlıklı ve mutlu bir toplumun oluşması için bilgi her zaman başta gelir...


Sevgi ve saygılarımla!


Image"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)

1 Mayıs 2013 Çarşamba

Emek Vatan'la Bir'leşti




"Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki, rızkı Allah’a âit olmasın. Her birinin (dünyada) duracakları yeri de, (öldükten sonra) emaneten konulacakları yeri de o bilir. Bunların hepsi açık bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da yazılı) dır." Hûd Sûresi, 6. Ayet


"İnsan için ancak çalıştığı vardır." Necm Sûresi, 39. Ayet


Bugün 1 Mayıs...

1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı, işçi ve emekçiler tarafından dünya çapında kutlanan, birlik, dayanışma ve haksızlıklarla mücadele günü.

Bu vesileyle...

Küresel sermaye tarafından ülke zenginlikleri sömürülen ve ezilen tüm mazlum milletlerin,

Ve...

Milliyetler ve mezhepler savaşına sürüklemek isteyen emperyalist güçlere karşı birleşerek direnen, büyük Türk milletinin,

1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı kutlu olsun...


Sevgi ve saygılarımla!


NOT: http://www.tulaygurdal.com/2012/10/bu-da-muslumanlarn-otuz-yl-savasm.html


Image"Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır" Hz. Muhammed (A.S.)